Adriyatik'ten Çin Seddi'ne uzanan geniş bir coğrafyada, küresel sistemin 'güç merkezleri' arasında yoğunlaşan gerginliğin sebep olduğu 'jeopolitik kırılmalar'ın ve 'katmanlaşan dengesizlikler'in sebep olduğu ve olacağı etkileri bertaraf edecek saygın bir platform olan Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) çatısı altındaki kardeşlik ve işbirliği ağı her geçen gün derinleşerek ilerleme kaydediyor. Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan'ın da belirttikleri üzere, dünya düzeninde saygın bir platform olarak yükselen TDT, bağları daha da sağlamlaştırmak için önemli fırsatlar sunmakta.
Bağları daha da sağlamlaştırmanın en öncelikli başlıklarından birisi ise 'ortak tarih, kültür ve kardeşlik' bilincinin TDT üyesi ülkelerde gençlere etkin bir şekilde kazandırılmasını sağlayacak eğitim çalışmaları ve gençlik projeleri. Bu nedenle, TDT çatısı altında 'Alfabe Birliği'nin de bir an önce tesis edilmesi kritik önemde. Bakan Fidan ayrıca Asya, Avrupa ve Afrika arasında bağlantısallık boyutunda yeni ve güvenilir koridor arayışlarının hız kazandığı, artan jeopolitik ve jeoekonomik tehditlere karşı birbirine güvenen ülkeler arasında tarım, enerji, finans, ticaret, savunma ve dijital teknolojiler alanında işbirliği (friendshoring) arayışlarının hız kazandığı bir dönemde, TDT ülkeleri arasında işbirliğini derinleştirecek bir ahdi zeminin inşa edilmesinin hızlandırılmasının öneminin altını çiziyor.
Teşkilatın sınırlarının ötesinde, dünyanın önde gelen politik ve ekonomik merkezlerinde TDT merkez ve irtibat ofislerinin kurulması, 5 kıtada Türklük bilincinin güçlendirilmesi ve dünyanın birbirinden uzak coğrafyalarındaki Türk Devletlerinin vatandaşlarına, Türk Soyuna sahip çıkılması, bu alandaki hedeflere Bişkek Zirvesi'nde kabul edilmesi planlanan 'Türk Dünyası Şartı' belgesinde yer verilmiş olması hayati önemde. Bu amaca yönelik olarak, TDT ile dünyanın önde gelen uluslararası teşkilatları arasında işbirliği sözleşmelerinin hayat bulması, ekonomi, ticaret, çevre ve iklim, enerji ve gıda arz güvenliği gibi stratejik alanlarda önde gelen uluslararası teşkilatlarla ortak projeler yürütülmesi; TDT ülkelerinin küresel ve bölgesel olarak bu alanlarda üstleneceği güçlü ve sürdürülebilir rolün dünya kamuoyuna mal edilmesi ayrı bir önem taşıyor.
Rusya-Ukrayna Savaşı Avrupa için gıda arz güvenliği, enerji arz güvenliği ve tedarik zinciri güvenliği açısından pek çok sınamayı beraberinde getirdi. Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz'ın da belirttikleri üzere, 'Orta Koridor' kapsamında TDT ülkeleri arasında tarım-gıda, enerji, ulaştırmalojistik alanlarında işbirliği ve ortak proje kültürünün derinleştirilmesi, TDT ülkelerinin küresel rolünü de perçinleyecek gelişmeleri tetikleyecektir. Dünya küresel ve bölgesel sınamalar ile karşı karşıya iken, TDT ülkeleri arasında ticaretin geliştirilmesi, Türk Yatırım Fonu aracılığı ile 'Orta Koridor'un bölgesel ve küresel rolünü derinleştirecek, kalıcı kılacak yatırımların hızlandırılması bir o kadar önemli.
TDT ülkeleri giderek yoğunlaşan Doğu-Batı ve Güney-Kuzey ticaretinde stratejik rollerini arttıracak ağların kurulumunu, sınır ve gümrük geçişlerinin modernizasyonu ve dijitalleşmesi süreçlerini hızlandırarak çekim merkezi haline gelebilirler. Keza, Azerbaycan'ın BM 29. İklim Zirvesi'ne (COP29) ev sahipliği TDT ülkelerinin iklim ve çevre alanında işbirliğinin gücünün tüm dünyaya mal edilmesi adına önemli bir fırsat oluşturacaktır. TDT ülkelerinin KKTC'ye ve Kıbrıs Meselesine güçlü bir şekilde sahip çıkmaları da KKTC'nin tanınmasını hızlandıracak bir süreç olacak.