Türkiye'nin en iyi haber sitesi
KEREM ALKİN

IMF: Pandeminin faturası 13.8 trilyon dolar

2008 küresel finans krizinden bu yana, gerek Uluslararası Para Fonu (IMF), gerekse de Dünya Bankası, sonrasında OECD, önde gelen uluslararası kuruluşlar yılda iki kez yayınlandıkları 'küresel görünüm' raporlarını, yeni yılın hemen başında ve yaz ortasında revize etmeye başladılar. Çünkü, uluslararası ekonomi-politikte bir anda o kadar ilginç krizler ve gelişmeler yaşanıyor ki, kurumların ilkbaharda yaptıkları tahminler daha yaz başı veya sonbaharda yaptıkları tahminler daha yeni yılın hemen başında anlamını yitiriyor. Bu nedenle, her yılın ilkbahar ve sonbahar döneminde düzenli rapor açıklamakta olan IMF, bu raporların revize versiyonları için ocak ve temmuz ayında da ek rapor açıklama alışkanlığını bir kaç yıldır sürdürmekte.
Nitekim, IMF'in geçtiğimiz ekim ayında yayınlanan son 'Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nun güncellenmesi, her ocak ayında olduğu gibi yine yayınlandı. IMF, raporda, dünya ekonomisi ve küresel ticaret açısından 2022 yılının temel risk başlıklarını küresel pandeminin sebep olduğu belirsizlikler, küresel ölçekte artan enflasyon baskısı, halen devam etmekte olan üretim ve arz kesintileri olarak sıralamakta. Bu hafta yapacağı açıklamalar merakla beklenen ve 2 gündür konuşulmakta olan ABD Merkez Bankası'nın (FED) para politikasını sıkılaştırma olasılığı da IMF tarafından risk başlıkları arasında sıralanmış. Nitekim, yukarıda sıraladığımız risk başlıklarına bağlı olarak, IMF 2022 için küresel büyüme tahminini, ekim ayındaki rapora göre 0,5 puan aşağı çekerek, revize raporda yüzde 4,4 olarak açıklamış
Gelişmiş ülkelerin çoğunun büyüme oranlarını aşağı revize eden IMF, Türkiye'nin 2022 ve 2023 büyüme oranları için yüzde 3,3 olan öngörüsünü ise yeni raporda korumuş. Çin'in büyüme tahmini de aşağı doğru revize eğiliminden nasibini almış. IMF, bir yandan vaka sayılarındaki ciddi artışların 2022 yılının ilk çeyrek büyüme oranlarına olası olumsuz etkisini, bir yandan da küresel pandeminin risk etkisinin azalmasının büyümeyi olumlu etkileme ihtimalini birlikte hesaba katmakta. Bunun yanı sıra, Rusya-Ukrayna gerginliği gibi bölgesel ve küresel gerginliklerin küresel enerji fiyatlarında sebep olduğu artışların küresel enflasyona yönelik olumsuz etkisi de radara alınmış. IMF, bu nedenle, küresel enflasyonun uzunca bir süre daha yüksek seviyelerde tutunabileceğini öngörmekte. IMF, 2020'den 2024 sonuna kadar küresel pandeminin dünya ekonomisinde sebep olduğu maliyetle ilgili öngörüsünü de 12,5 trilyon dolardan 13,8 trilyon dolara yükselterek, yukarı yönde revize etmiş.
IMF, üyesi olan çok sayıda ülkenin ekonomilerin küresel pandeminin şokunu atlatmaya yönelik mücadelelerinde, toparlanma hızında zengin ve fakir ülkeler arasındaki değişimin büyük ölçekte olduğu uyarısını da hatırlatmakta. IMF'in gelişmiş ekonomilerin 2022'de küresel pandemi öncesi seviyelerine geri dönecekleri; buna karşılık kimi yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ekonomilerin büyük üretim kayıplarıyla karşı karşıya kalacağı öngörüsünde ise, 'kimi' ifadesi Türkiye'nin ortaya koyduğu üretim ve ihracat başarısı nedeniyle, öngörünün tüm yükselen ekonomiler için geçerli olmamasından kaynaklanıyor. IMF'in küresel enflasyon için faiz oranlarının arttırılması gerektiği konusundaki görüşü ise, maliyet enflasyonuna yönelik okumanın hala zayıf ve 'ortokdoks' saplantılı olduğunu gösteriyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA