Türkiye'nin en iyi haber sitesi
KEREM ALKİN

Turizmde kayıpların telafisi 2023’te

Turizm ve ağırlama endüstrisi, pek çok alt sektörü ve hizmet türü itibariyle 'Kovid-19' küresel virüs salgınından en geniş boyutta etkilenen sektörlerin başında geliyor. Birleşmiş Milletler (BM) çatısı altında çalışmalarını yürüten Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) ile Ticaret ve Kalkınma Konferansı'nın (UNCTAD)'nın geçtiğimiz günlerde yayınlanan ortak raporu, ağırlıklı olarak hizmet sektörlerindeki kayıplar nedeniyle 2020 ve 2021 yıllarında küresel GSYH'daki kaybın 4 trilyon dolara ulaştığını; uluslararası turist mobilitesi, hareketliliğindeki ağır gerileme nedeniyle, 2020 yılında turizm sektörüyle bağlantılı tüm sektörlerde kaybın 2,4 trilyon dolara ulaştığını gösteriyor.
Dünya genelinde, gelişmiş ve önde gelen gelişmekte olan ülkelerde ciddi ölçüde hız kazanmış aşılama süreci sayesinde, turizm sektörü bazlı genel bir hareketlenme gözlemleniyor olsa da, 2019 yılında küresel ölçekte turizm ve ağırlama endüstrisinin 2,9 trilyon dolarlık bir katma değer ürettiğini, turizm ve ağırlama endüstrisinin, kümelenme yoluyla diğer sektörlere dolaylı katkısını da hesaba kattığımızda 9,3 trilyon dolarlık bir katma değerin üretildiğini ifade edebiliriz. İki uluslararası kuruluşun ortak raporundaki tahmin, toparlanma ile ilgili tüm belirti ve umutlara rağmen, sektörün küresel ölçekte 2021 yılında da 1,7 ile 2,4 trilyon dolar arasında bir kayıp daha yaşayabileceğine işaret ediyor.
Aşılamanın gelişmiş ve önde gelen gelişmekte olan ülkelerden, daha geniş bir gelişmekte olan ülkeler grubuna doğru hızlanarak genişlemesi gerektiği; aşılama ne kadar hızlı ve geniş alanda etkili ise, turizm ve ağırlama endüstrisinin kendisini o kadar hızlı toparlayabileceği; ancak, aşılamanın yeterince yaygınlaşamaması halinde, küresel turizm endüstrisinde normale dönüşün 2023 yılına sarkabileceği uyarısı raporda yer almakta. Bu nedenle, 2020 ve 2021'deki hacim kaybı nedeniyle, küresel turizm sektöründeki gelir seviyesinin adeta 1980'ler seviyesine düştüğü; bunun da bu sektörden dünya genelinde geçinen milyonlarca aileyi tehdit ettiği vurgulanmakta.
UNCTAD, 2021'deki görünümün de, yılın ilk 3 ayına ait veriler dikkate alındığında çok moral verici olmadığını; ilk üç aylık rakamların hala yeterince seyahat edilmediğine işaret ettiğini ve tablonun 2020'ye benzediğini; en azından Kuzey Amerika ve Avrupa'da, aşılamaya bağlı olarak, yılın 2. yarısında toparlanmanın hız kazanması halinde, 2019'un seviyesinin yüzde 63 ile yüzde 75'ine yaklaşılarak, belli ölçüde bir iyileşme beklendiğini belirtmekte. Gelişmekte olan ülkelerde 2020'de turist girişlerinde yüzde 60 ile yüzde 80'lik düşüş olduğuna işaret edilen ortak raporda, Türkiye'nin sektörü desteklemek amacıyla aldığı mali tedbirlerin sektör üzerindeki etkilerinin gözlendiği ifade edilmekte.
Türkiye'nin aşılama sürecini ve tam hijyenik turizm endüstrisi hizmetlerini etkili bir şekilde yönetmesi, başta Avrupa'nın önde gelen ekonomileri olmak üzere, Rusya, İran, Karadeniz, Kafkasya, Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika'dan önemli bir turist hareketlenmesine konu olduğunu ve bu nedenle, bilhassa haziran sonu ile temmuz ayının ilk günlerinde, gelen turist sayının 2019 performansını hatırlatır mahiyette olduğunu gösteriyor. Türk Hava Yolları'nin ve İstanbul Hava Limanı'nın (IGA) yolcu sayıları da pozitif yönde hareketliliği teyit etmekte. Türkiye'nin bu süreci başarıyla yönetmesi, en geç 2023 yılında 40 milyar doların üzerinde turizm ihracatı gelirlerine geri dönmemiz anlamına gelecek.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA