Türkiye'nin en iyi haber sitesi
KEREM ALKİN

‘Enerji güvenliği’ yeniden ısınıyor

Bir tarafta Rusya-Ukrayna gerginliği, diğer tarafta Süveyş Kanalı'ndaki gemi kazası, bir başka tarafta ABD'nin 41 yıl sonra, net ithalatçı bir ülke olmaktan vazgeçip, enerjide net ihracatçı bir ülke olması ve dünyaya enerji satmak için her noktaya saldırması, 'enerji güvenliği' ile ilgili tartışmaları alevlendirmiş durumda. Buna bir de dalgalanan küresel petrol fiyatlarını ekleyin. Dışişleri Bakanlığımızın enerji danışmanı Hüseyin Caner Can'ın 'Gazete Enerji'de yayınlanan makalesi önemli ipuçları barındırıyor.
Enerji sektörü, kömüre ve ardından petrole bağımlılığını kademe kademe azaltacak bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Bununla birlikte, dünyanın önde gelen ülkelerinde, örneğin ABD'de kömürle elektrik üretiminin ağırlığının artması, Hindistan'ın yeni yatırım kararları zihinleri karıştırmakta. Diğer tarafta, 'enerjinin jeopolitiği'ne yönelik de hızlı gelişmeler yaşıyoruz.Caner Can, enerji jeopolitiği noktasında, bir yandan ABD'nin kaya gazı ve petrolü ile yaptığı hamlelerle net ihracatçı ülke konumuna geçişini, bir yandan da enerji dünyasının merkezinin Atlantik'ten Asya-Pasifik'e doğru kaymaya başlamasını işaret ediyor.
Enerji sektöründe devlet dışı aktörler, dalgalanan enerji fiyatları, üretici ve tüketici ülkeler arasındaki coğrafi mesafenin veya üretici ülkelerdeki istikrarsızlıkların yol açtığı arz kesintileri, enerji güvenliğini küresel gündemin üst sıralarına taşımış durumda. Caner Can'ın da altını çizdiği gibi, enerji arz güvenliği artık dış politikanın önemli unsurlarından biri haline geldi. İklim değişikliğinden kaynaklanan ve doğal gaz ticaretinde yaşanan dönüşümle birlikte, spot ve vadeli opsiyonların geliştiği platformların gazın gaz ile rekabetini öne çıkarması; petrol fiyatlarının doğal gaz fiyatları üzerindeki etkisini azalttı, optimum maliyetli alım ve satım için esneklikleri arttırdı, anlaşma sürelerini kısalttı.
Caner Can'ın vurguladığı bir başka önemli nokta, Türkiye'nin ve bölgesinin enerji güvenliğini pekiştirecek doğal gaz ticaret merkezi vizyonumuz. Türkiye'nin bu etkili vizyonu çerçevesinde, küresel enerji piyasalarında 'doğalgaz' bazlı böylesine önemli bir dönüşümün yaşandığı bir dönemde, Türkiye'nin 58 milyar metreküplük uzun dönemli ve petrol fiyatına endeksli doğal gaz kontratlarının yaklaşık 16 milyar metreküplük kısmının, yüzde 28'inin 2021'de sona ermesi; doğal gaz tedarik ve LNG ithalat altyapımızın güçlendirilmesi; geçtiğimiz yıl Sakarya Havzası'nda keşfedilen 405 milyar metreküplük doğal gaz rezervi, küresel enerji savaşında, doğal gaz ticaret merkezi olma hedefimiz doğrultusunda, elimizi olağanüstü güçlendiren gelişmeler.
Türkiye'nin kaynak ülkelerden gelecek doğal gaz tedariki ve ticaretinde bölgesel fiyat belirleme konusunda üstleneceği rolün ve sorumluluğun arttığı görülüyor. Bu noktadan hareketle, bilhassa 2021 yılında EPİAŞ tarafından devreye alınması planlanan Türkiye Vadeli Doğal Gaz Piyasası, Türkiye ve bölgesi açısından enerji fiyat güvenliğinin sağlanması adına, son dönemde atılacak en kayda değer adımı teşkil edecek. Türkiye'nin 1. ve 2. kuşak komşu ülkeleri içerisine alan geniş bir coğrafyada enerji ticaretinde bir merkeze dönüşmesi, sınır ötesi ticaretin geliştirilmesiyle birlikte farklı bölgesel piyasaları Türkiye üzerinden birbirine entegre ederek, bizi Avrupa'dan Asya'ya enerji arz güvenliğinde vazgeçilmez ülke yapacak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA