Türkiye'nin en iyi haber sitesi
KEREM ALKİN

‘1071’, ‘1915’ ve ‘2071’in kodları

'1071', Anadolu'yu etrafındaki milyonlarca metrekarelik bir alanın kaderini değiştirecek bir 'güç merkezi'ne dönüştürmemizin kilometre taşıdır. Bu kadim topraklardaki azmin, kararlılığın, pozitif enerjinin perçinlenmesinde tarihi bir eşiğin geçilmesidir. Dünyanın çok az coğrafyasına nasip olmuş bir 'medeniyet potası'nda, Anadolu'yu üç kıtanın, Asya, Avrupa ve Afrika'nın buluşma noktası yaptık ve dünyaya nam salmış devletler, imparatorluklar kurduk. Küresel ticaret, enerji, ulaşım koridorlarının hakimiyetini ve güvenliğini sağladık. Gün geldi; coğrafyamızın uzun süredir peşinde olan bir grup ülke, Kafkasya, Orta Asya ve Orta Doğu'daki enerji koridorlarını, ulaşım koridorlarını hakimiyetimizden çıkararak; yüzyıllardır barış içerisinde yaşayan, katma değer üreten bu toprağın insanlarını birbirlerine düşürmeye karar verdiler.
İşte, '1915', Avrasya'nın kaderini değiştirme kabiliyetimizi ve gücümüzü elimizden almaya yönelik, aynı toprağın insanlarının bize düşman edildiği 'vahşi', 'kana susamış' bir operasyonun, 106 yıldır ara vermemiş bir operasyonun başlangıcıdır. Bizleri, Kafkasya'dan, Orta Asya'dan, Balkanlar'dan, Orta Doğu'dan ve Kuzey Afrika'dan koparmayı hedefleyen bu 'kanlı', 'kirli', 'kana susamış', 106 yıldır bitmeyen operasyona 1915'de Çanakkale Destanı'yla, 1921'de Sakarya Meydan Savaşı'yla, 1922'de Büyük Taarruz'la, 1923'de Cumhuriyet'in ilanıyla, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'yla ve son olarak 15 Temmuz Destansı Direnişi'yle darbe üstüne darbe vurduk. Kararlılığımız, inancımız, gücümüz, birlik ve beraberliğimizle darmadağın ettik.
'1915' kodlu bu kirli, kanlı küresel operasyon, bir yandan da ABD, Birleşik Krallık ve Fransa arasında, bir tarafta Orta Asya-Kafkasya Koridoru'na, bir tarafta Kuzey Afrika- Doğu Akdeniz-Orta Doğu koridoruna kimin hakim olacağı kavgasıdır. ABD'nin yakıcı 'mutlak üstünlük' kuralına dayalı 75 yıllık 'Orta Doğu Stratejisi'nin başlangıcı Şubat 1945'e dayanır ve hedefi ABD'nin Birleşik Krallık (BK) ve Fransa'yı bölgede 'çırak' çıkartıp, bölgede 'tam hakimiyet'i ele geçirmektir. Buna, BK'ın cevabı, Türkiye'yi NATO dışı tutup, Türkiye'ye bir 'Orta Doğu Komutanlığı' misyonu yükleyip, Süveyş ve Mısır'daki hakimiyetini ABD'ye rağmen devam ettirme arayışıdır. 'Orta Doğu Komutanlığı' sonrasında 'Bağdat Paktı'na dönüştü. Türkiye ise, bu süreçte etki ve dostluk alanını Pakistan'a kadar uzattı ve bu topraklarda birlikte yaşadığımız Ermeniler'i kışkırtmasını bilmiş olan Sovyetler bu dostluğa elbette karşı çıktı.
Bu ülkelerin hiç birinin Anadolu'yu, Avrasya'yı kendi istedikleri gibi şekillendirme ihtirası bitmemiştir. Bu nedenle, bir saniye bile gözümüzü kırpmamamız gereken bir sürecin içinden geçiyoruz. Tüm kirli oyun ve hainliklere inat, savunma alanında, enerji alanında, küresel ticarette, yeni nesil teknoloji ve dijitalleşmede, mega projelerde dünyanın gıptayla takip ettiği işlere imza atıyoruz. Dışımızdaki ve özellikle içimizdeki operasyon elemanlarının, eli kanlı ekiplerin ve örgütlerin her daim farkında olacağız. Çünkü, '1071'de başlattığımız bu kutlu mücadeleyi, destansı hikayeyi, bu şanlı direnişi, '2071'de geri döndürülemez bir başarıya, Avrasya'yı yepyeni bir geleceğe taşıyacak başarı öyküsüne dönüştürmenin son aşamasındayız. Hiç bir tahrik, hiç bir yalan, hiç bir kışkırtma, hiç bir hainlik bizi yolumuzdan geri bıraktıramayacak.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA