'Kovid-19' küresel virüs salgınıyla dopdolu olan gündemimizde, küresel sistemin 'güç merkezleri' arasındaki ilişkilere de yeterince yer veremiyoruz. Rusya Devlet Başkanı Putin'in Washington merkezli askeri analiz dergisi The National Interest (NI) için kaleme aldığı 'Büyük Zaferin 75. yılı: Tarih ve gelecek karşısındaki ortak sorumluluk' başlıklı ve 2. Dünya Savaşı'nın nedenlerini ve sonuçlarını değerlendirdiği makalesine de, bu yoğun küresel ve bölgesel gündem nedeniyle yeterince vakit ayıramadık. 22 Haziran 1941 Hitler Almanyası'nın Sovyetler Birliği'ne saldırdığı, 9 Mayıs 1945 ise Sovyetler Birliği'nin 'zafer'ini kutladığı gün.
Vladimir Putin'in önemli mesajlarından birisi "geçmiş ve gelecek karşısındaki sorumluluğumuz, korkunç trajedilerin tekrarlanmasına izin vermemek için her şey yapmak." Bu mesajı dünyanın önde gelen devlet adamlarıyla bir araya geldiği toplantılarda dile getirdiğini ifade ediyor. Putin, makalesinde, çok isabetli bir noktaya değinerek, 1. Dünya Savaşı sonrasındaki Versay Anlaşması'nın bizzat kendisinin yeni bir savaşa sebep olduğuna ve Avrupa'lı liderler Hitler'le görüşmekten çekinmezken, Stalin'in görüşmeyerek 'imajına leke sürmediğini' belirtiyor. Müttefik ordunun baş komutanı Fransız mareşal Ferdinand Foch'un Versay için şu isabetli tanımı yaptığını da hatırlatıyor Başkan Putin: 'Bu barış değil, yirmi yıllık bir ateşkes.'
Vladimir Putin'in makalesinde, Sovyetler Birliği'nin eşit haklara dayanan bir kolektif güvenlik sistemini kurma yönündeki sayısız çağrısına İngiltere ve Fransa'nın kontrolündeki Milletler Cemiyeti ve tüm Avrupa Kıtası'nın kayıtsız kalması; özellikle de saldırganlık önünde duvar örebilecek Doğu Avrupa ve Pasifik anlaşmalarını imzalama teklifinin göz ardı edildiği noktasında önemli tespitler var. Ve, Milletler Cemiyeti'nin ne İtalya'nın Etiyopya'ya saldırısını, ne İspanya'daki iç savaşı, ne Japonya'nın Çin'i işgalini, ne Avusturya'nın ilhakını; Hitler ve Mussolini'nin yanı sıra İngiltere ve Fransa liderlerinin de katıldığı Münih Zirvesi'ndeki komplo sonucunda, Milletler Cemiyeti'nin tam onayıyla Çekoslovakya parçalanmasına göz yumulması.
Rusya Devlet Başkanı Putin'in makalesindeki tespitler Sizlere günümüz dünyası açısından bir şeyler hatırlatıyor mu? Japonya'nın Çin'i işgaline göz yuman 1939 İngiltere-Japonya anlaşması ve İngiltere ile Fransa'nın Hitler Almanyası'nı bizzat doğu yönündeki emellerine yönlendirerek, Almanya ve Sovyetler Birliği'nin kaçınılmaz olarak çatışmaya girmesi ve birbirini tüketmesini hedeflemeleri. Putin'in makalesinde hayli ses getirici tespitler, gerçek arşiv belgelerine dayalı önemli tespitler söz konusu.
Makaleyi detaylı okuduğunuzda, Birleşik Krallık'ın 'sessiz ve derinden' Orta Doğu, Körfez, Orta Asya, Afrika cephesinde hali hazırda nasıl bir siyaset yürütebileceğini; Fransa'nın Sarkozy ve bugün Macron'la nelere tenezzül edebileceğini, nasıl 'tehlikeli oyun'lara girebileceğini çok net görüyorsunuz. Ve, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Dünya 5'ten Büyüktür' çağrısının küresel ve bölgesel ölçekte daha 'barışçıl', daha 'müreffeh' ve daha 'kapsayıcı kalkınma'ya dayalı 'yeni bir dünyanın inşası' adına ne kadar kıymetli olduğunun farkında olduğumuz gibi.