Çin dünyanın en büyük petrol ithalatçısı ülkesi olma yolunda hızla ilerliyor. 2013 yılında kendi topraklarında ürettiği petrol ve doğalgaz üzerindeki ihracat yasağını kaldıran ABD, bilhassa 'kaya gazı' imkanlarıyla, kendi ihtiyacını da ülke içi kaynaklardan karşılayacak bir döneme girmişken, ayrıca daha iddialı bir ihracatçı da olma gayretinde. 2003'de dünyadan günlük olarak 10 milyon varil ithalat yapan ABD, ithalatını 2023'de 4 milyon dolara kadar azaltmaya yönelmişken; bu defa günlük 12 milyon varile ithalata doğru yürüyen ekonominin Çin olduğunu gözlemliyoruz.
2018 yılında 9 milyon varil petrol ithal eden Çin'in, 2020 başı itibariyle ithalatı artık 10 milyon varil çıtasında.
Rusya'dan 40 milyar doların, Suudi Arabistan'dan 30 milyar doların, Angola'dan 25 milyar doların, Irak'tan 23 milyar doların, Umman'dan 18 milyar doların Brezilya'dan 17 milyar doların ve İran'dan 15 milyar doların üzerinde ithalat yapan Cin, en çok petrol ithalatı yaptığı ilk 15 ülkeden ithalatını 201'de 144 milyar dolar düzeyinde gerçekleştiren Çin, bu rakamı 2019 için 250 milyar dolara taşımış durumda. Bu süreçte, Libya'dan ithalatını yüzde 250'ye, ABD'den ithalatını ise yüzde 113'e arttırmış olması not alınmalı. Böylece, ABD'nin Çin'e yaptığı petrol ihracatı BAE'nin de üstüne çıkmış durumda.
Ne ilginçtir ki, bitirdiğimiz hafta ABD ile Çin arasında imzalanan 'faz 1' ticaret anlaşması, 2017 yılında Çin'e 185 milyar dolarlık ihracat yapabilen ABD, 2020 yılında bu rakamın üzerine76,7 milyar dolar daha koyarak, 261,7 milyar dolar, 2021'de ise 123,3 milyar dolar daha koyarak, 308,3 milyar dolar ihracat hacmine ulaşacak. Bu arada, 2018 yılında, yüzde 113 artışa rağmen, Çin'e 6,8 milyar dolar petrol ihraç edebilmiş olan ABD'nin, 'faz 1' ticaret anlaşması sayesinde, Çin'e yapacağı ham petrol, petrol ürünleri, sıvılaştırılmış doğal gaz, rafine edilmiş ürünler ve kömür ihracatı 2020'de 18,5 milyar dolar, 2021'de ise 33,9 milyar dolar ilave artacak.
ABD böylece, 2020'de Çin'e enerji ihracatını 50 milyar dolara yükseltirken, ABD'nin günlük petrol üretimi de 12,9 milyon varil ile, Suudi Arabistan'ın 12, Rusya'nın da 11,2 milyon varillik üretimlerinin üzerine çıkarak, ABD'yi 'bir numaralı üretici' konumuna taşıdı.
ABD, İran'a uyguladığı ağır ambargo nedeniyle, İran'ın petrol ihracatını yüzde 95 daraltmış olsa da, kalan ihracatın büyük bir bölümünü halen Çin ithal ediyor. Bu nedenle, ABD Hazine Bakanı Mnuchin Çin'in İran'dan petrol ithalatını 'sıfırlama'ya kararlı olduklarını ve İran'dan petrol ithalatına aracılık eden tüm Çin'li şirketlerin 'ambargo' kapsamında olacağını belirtiyor.
Tüm bu detaylar şuna işaret ediyor;
ABD, Çin'le arasındaki dış ticaret dengesizliğini, Çin'in kendisinden ciddi ithalat yapmasını, özellikle enerji ithalatı yapmasını sağlayarak kapatmak istiyor. Bu nedenle, Çin'e 15 milyar dolar ihracat yapan İran, 7 milyar dolar ihracat yapan Venezüella, 5 milyar dolar ihracat yapan Libya devre dışı kalırsa, Çin'in bu ihtiyacı ABD'den karşılaması isteniyor. Libya'da Hafter güçlerinin 'petrol hilali bölgesi' olarak adlandırılan Brega, Ras Lanuf, Hariga, Zuveytine ve Sidra petrol ihracat limanlarını cumartesi günü kapatmasına çok mu şaşırmalıyız. Türkiye'nin 'Doğu Akdeniz' hamlesinin gelecekteki sonuçlarını oturup, bir daha, bir daha düşünelim.