Türkiye Ekonomisi'nin bitirmekte olduğumuz 2019'un son çeyreğini güçlü bir toparlanma ile tamamlayacağını teyit eden veriler gelmeye devam ediyor. Malum, geride kalan kasım ayının gerek imalat sanayii kapasite kullanım oranı verisi, gerekse de reel kesim güven endeksi ekim ayından başlayan, kasım ayında ise pozitif yöndeki toparlanmanın daha da güçlendiğine işaret eden bir tablo ortaya koymuştu. Yaklaşık 1.5 ay gecikme ile takip ettiğimiz iki veriden birisi olan sektörlerin Ciro Endeksi de, benzer bir toparlanmaya işaret etmekte.
2018'in ağustos ayından itibaren yılın sonuna kadar sert bir düşüş gösteren; ardından 2019 yılının mart ayı sonuna kadar 'inişli-çıkışlı' bir toparlanmaya işaret eden sektörlerimizin Ciro Endeksi, nisan ayından ağustos ayı sonuna kadar tekrar sert bir düşüş trendi göstermişti. Eylül ve ekim aylarında ise, sektörlerimizin Ciro Endeksi, toparlanmayla, tekrar yönünü yukarı çevirdi.
Ekim ayı itibariyle, tüm sektörlerin toplam ciro artışı yüzde 9 ile, ekim ayındaki yıllık enflasyonun hemen üstünde kalmayı başardı. İmalat sanayiindeki yıllıklandırılmış ciro artışı yüzde 2,9'da kalırken, ticaret sektörünün cirosundaki yüzde 17.7'lik artış ve hizmetler sektörünün cirosundaki yüzde 12.2'lik artış, manşet enflasyonun üzerinde olmaları nedeniyle, pozitif olarak algılandı.
İnşaat sektörü ise, cirosundaki yüzde 19'luk gerilemeyle aşması gereken meseleleri olduğunu gösteriyor. Bu noktada, manşet ve çekirdek enflasyondaki gerileme ve TCMB'nin para politikası faiz patikasını 12 puan aşağı çekmesiyle, otomotiv sektöründe olduğu gibi, inşaat sektöründe de mevcut konut stokuna gelecek 'gecikmiş talep', inşaat sektöründe de cironun toparlanmasını sağlayacaktır. Keza, eylül ayında, yıllıklandırılmış bazda yüzde 3.6'yı yakalayan sanayi üretim artışının, ekim ayında artış oranını yüzde 3.8'e taşıması; yüksek teknolojili sanayi malı üretimindeki ciddi artışın yanı sıra, her teknoloji düzeyindeki üretimin artmış olması sevindirici.
Yine, ekim ayında 12.4 milyar TL açık vermiş olan ilk 10 aylık merkezi yönetim bütçesi, kasım ayında bu defa 15,2 milyar TL faiz dışı fazla performansıyla birlikte, 2019'un 11 ayında 2 milyar 836 milyon liralık bir faiz dışı fazla yakaladı. 2018'in ağustos ayından bu yana, Türkiye Ekonomisi'nin tarihindeki en ağır 'kur saldırıları'nın sebep olduğu makro ve mikro ekonomik etkilerin büyük bir bölümünün 1 yıl gibi kısa bir sürede 'dengelenmiş' olması kayda geçecek bir başarı. Bilhassa, 2020 yılında yapısal reformlara da ağırlık verilmesiyle birlikte, Türkiye Ekonomisi'ndeki dönüşümün istihdama da olumlu yansımalarını gözlemleyeceğiz.