Aklı selim ekonomistler, 2019 için çeşitli uluslararası kurumlar tarafından dile getirilen GSYH büyümesinde daralmanın yıl sonunda yüzde 2.5'i bulabileceği yönündeki değerlendirmeleri aşırı kötümser bulmaktalar. Bu nedenle, bitirdiğimiz mart ayından başlayarak, hele ki 31 Mart seçimlerinin de geride bırakılmasına bağlı olarak, ekonomide giderek hızlanmasına şahit olunacak canlanma, bilhassa 2019'un 2. yarısında pozitif büyüme trendinin daha güçlü bir şekilde hissedilmesini sağlayacak. Ekonominin kimi ekonomistlerin ve çevrelerin iddia ettikleri gibi ağır bir durgunluk içerisinde olmadığının pek çok emaresi var. İmalat sanayi kapasite kullanım oranındaki toparlanmadan, tüketici güveni ile birlikte, reel sektörün güven endekslerinin birlikte hesap edildiği ekonomik güven endeksindeki toparlanmaya kadar uzayan bir dizi gösterge ortada.
Bu nedenle, şubat ayı sonu itibariyle, dört ayda 5.5 puan gerileyen yıllıklandırılmış TÜFE artış oranının, mart ayında sınırlı ölçüde de olsa bir artış göstermiş olması şaşırtıcı olmamalı. Bu nedenle, nisan ayından haziran ayı sonuna kadar 'yapışkanlık' etkisi noktasında direnç göstermesi beklenen enflasyonun, haziran ayı sonuna yüzde 17-19 bandında girip, yılın 3. çeyreğinde yüzde 15-17 bandını görmesi bekleniyor. Son çeyrekte ise, küresel petrol fiyatlarının seyrine ve dolar-TL kurundaki istikrara bağlı olarak, enflasyonun yılı TCMB'nin öngörüsü olan yüzde 15'in altında bitirme olasılığı göz ardı edilmemeli. Bununla birlikte, ekonomistlerin bir bölümü, yılı yüzde 16-17 bandında bitirebileceğini de öngörmekte. Yılın 2. yarısında Türkiye ekonomisindeki toparlanmanın daha da hız kazanması halinde, enflasyonun yılı yüzde 16-17 bandında bitirmesi şaşırtıcı olmamalı.
Bu nedenle, çekirdek enflasyon oranlarındaki iyileşme devam ederken, enflasyondaki direncin piyasadaki hareketlenmeyle de bağlantılı olarak haziran ayı sonuna kadar sürebilir. Bu arada, Ticaret Bakanlığı'nın kamu alımlarında sağlıktan inşaata, tarımdan sanayiye ve elektroniğe kadar çeşitli alanlarda kullanılan 761 eşya için "istisnai durumlar" dışında ithalat izin belgesi düzenlenmemesi yönündeki kararı da çok önemli bir adım. Yerli ve milli makine, elektronik ürün, teçhizat üretimini destekleyecek bu adımın Türkiye ekonomisinin ithalata bağımlılığı azaltacak etkisini birlikte gözlemleyeceğiz.