Hükümet, Ekonomi Yönetimi bayram sonrası, yüklü bir ekonomi gündemi ile sonbahara girecek. Merkez Bankası'nın TL'nin maliyetinin düşürülmesine katkı sağlayacak adımları, enflasyondaki gerileme süreciyle hayli bağlantılı. Bu nedenle, geleneksel sektörlerden kaynaklanan enflasyonist baskıyı bir an önce azaltmaya başlayacak tedbirler önemli bir öncelik.
Bunun yanı sıra, artan tüketici güveni ve reel kesim güven endeksindeki trend, reel sektöre yönelik ek mali destek tedbirleri almaktan çok, pazarda, çarşıda, piyasada çarkların daha hızlı dönmesini sağlamanın, paranın dolanım hızını artırmanın daha etkili olacağını gösteriyor. Bu nedenle, ekonomik güveni güçlendirmeyi sürdürerek, piyasadaki canlılığı daha da hızlandırmak önemli. Bunun yanı sıra, vergi alanında atılması hedeflenen adımlar, KDV sisteminin yeniden yapılandırılması ve işletmeler için bir finansman yükü olmaktan çıkarılması hayli önemli. Ayrıca, gelir ve kurumlar vergisi düzenlemelerinin birleştirilmesi de önemli bir adım.
Bu noktada, mali disiplinin sürdürülebilirliği açısından, Maliye Bakanlığı'ndan yüklü vergi indirimleri beklemek hem zamanlama açısından, hem de öncelikler açısından yanlış olacaktır. Türkiye'nin vergi sistemine yönelik önceliğinin 'sistemin sadeleştirilmesi' olması gerektiği yönündeki görüşümü paylaşmak isterim.
Bununla birlikte, 2008 küresel krizinin, 9 yıl sonrasında, küresel ekonomi ve ticaret üzerindeki etkileri hayli azalmışken, ülkelerin bir sonraki ekonomik sıçrama için, vergi oranları üzerinden bir 'rekabet alanı' oluşturmak adına, birbirlerini kolladıkları da göz ardı edilmemeli. Bilhassa kurumlar vergisi oranına yönelik arayışlar öne çıkıyor. Bu nedenle, Türkiye'nin kurumlar vergisi oranını yüzde 20'den 15'e indirecek yeni bir adımı hemen üstü çizilecek bir adım olmamalı. Önümüzdeki dönem, Türkiye'nin üretim dostu bir vergi ve sosyal güvenlik sistemi oluşturması açısından kritik önemde.
Başkan Trump'ın bitirdiğimiz haftaki çağrısı bu açıdan önemli. ABD'nin yüklü vergi sistemi nedeniyle, merkezlerini ve üretim tesislerini ABD dışına çıkaran şirketleri tekrar ülkeye geri getirmek gerektiğini belirten Trump, yüzde 35'lik kurumlar vergisinin Çin, Fransa, Almanya, Japonya, İrlanda ve Kanada gibi birçok ülkeninkinden yüksek olduğunu vurgulayarak, yüzde 15'e düşürülmesiyle istihdamın geri geleceğini ifade ediyor ve ABD Kongresi'ni partizanlığı bir kenara bırakıp, Amerikalıların ihtiyaç duyduğu 21. yüzyıl vergi reformu için göreve çağırdı. Mali disiplin başarımızı biz de etkili reformlarla taçlandıralım.