Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AK Parti 3. olağanüstü kongresindeki, AK Parti'nin yeni dönem MKYK'sının ilk toplantısındaki ve dün, 3 yıl aradan sonra, ilk kez katıldığı AK Parti grup toplantısındaki konuşmalarında verdiği mesajlar, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, yeni modelin uygulama sürecine yönelik önemli ipuçlarını görmemizi sağladı. Bu dönemi, 'pro-dinamik' hükümet dönemi olarak ifade etmek isterim. Yani, ekonomi, güvenlik ve toplumsal hayata yönelik her türlü gelişmeye ve her türlü potansiyel riske yönelik, proaktif, hızlı ve etkin çözüm üreten bir anlayışın hâkim olacağı bir süreçten söz etmekteyiz. Bakanlar kurulunun tüm üyelerinin performansları dikkatle takip edilecek. Bu nedenle, Cumhurbaşkanımız, bakanlarımızdan, ilk etapta 180 günlük çalışma programı hazırlamalarını talep etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Temmuz'dan itibaren başlayacak olan 180 günlük çalışma programının, tıpkı AK Parti'nin iktidara ilk geldiği günlerdeki gibi, o zamanki 100 günlük program benzeri, doğrudan halkın, milletin günlük hayatına dokunan meselelerin çözümüne yönelik pratik teklifleri içermesi gerektiğinin altını çizdi. 'Prodinamik' olarak adlandırdığım bu dönem, yani ilk etapta 180 gün, ardından 2019'daki seçimlere kadarki ikinci etaba yönelik çalışma programları, aynı zamanda AK Parti'nin yol haritasını oluşturacak ve partinin de, teşkilatların da ilgili çalışmaları süratle tamamlayarak seçim hazırlıklarına başlamasını gerektirecek. Ekonomi alanında en ivedi iki konu ise, enflasyonun seyri ve Türkiye'ye döviz girişinin yeniden hız kazanması. En kritik sorun olan yüksek enflasyon, reel sektör açısından yüksek maliyetlerden kaynaklanıyor.
Reel sektörün maliyetlerini yükselten iki temel konu, yüksek faizler, yani finansman maliyeti ve döviz kurlarındaki sıçrama, yani ithalat maliyeti olarak karşımıza çıkmakta. Türkiye Ekonomisi'ni yüksek faiz sarmalından çıkaracak çözümlere odaklanmamız gerekmekte. Bunun yanı sıra, turizmin sağlayacağı hızlı döviz geliri artışı ve ihracatta atılacak yeni adımların sağlayacağı döviz geliri artışı ile Türkiye'ye net döviz girişinin hızlandırılması da, kurlara istikrar kazandırılması, enflasyondaki düşüşün hızlanması gibi önemli katkılar sağlayacak. Bu noktada, gıda enflasyonunu hızla aşağı çekecek tedbirler de acilen devreye girmeli. Döviz gelirindeki artışın kurlar üzerinde aşağı yönde etkisi, ekonominin algısını iyileştirici yönüyle, piyasaya canlılık ve özel sektör yatırımlarına hareketlilik kazandıracaktır. 180 günü etkin değerlendirmeliyiz.