Ekonomi bilimi birkaç temel denge üzerine oturur. Bu dengelerden ilki arz- talep dengesidir. Bir diğeri yatırım- tasarruf dengesi. Ülkenin kendi toplam öz kaynakları ile toplam harcamaları arasındaki dengeyi ise 'milli denge' olarak kabul ederiz. Toplam öz kaynağın bir bacağı iç öz kaynaktır; ki GSYH'dır, milli gelirdir. Dış öz kaynak ise 'Cari İşlemler Dengesi'dir, döviz dengesidir. Türkiye, Cumhuriyet tarihi boyunca ender cari işlemler fazlası vermiştir. Türkiye'nin müzmin sorunu, cari işlemler açığı, yani dış öz kaynağı olmamasıdır. Bu nedenle, ülke ekonomisi için gerekli olan toplam tüketim harcamaları ile toplam yatırım harcamalarını Türkiye sadece iç öz kaynağı, yani GSYH'sı, milli geliri ile karşılamak zorundadır. Cari açığın sebep olduğu öz kaynak açığını da, GSYH, milli gelir ile karşılamaktadır. Dolayısıyla, Türkiye'nin cari açığını kapatmayı başarması, Türkiye Ekonomisi'nin yarınlarına yönelik en kritik başarılardan birisini ifade etmektedir.
Ekonomi biliminin fiyat rekabeti üzerine zihin yorduğuna dair yanlış algı yaygındır. Oysa ekonomi biliminin esas yoğunlaştığı nokta, firmalar ve ülkeler arasında 'maliyet' rekabetidir. Türkiye'yi küresel rekabette öne çıkaracak, 2023 hedeflerimizi tutturmamızı sağlayacak esas alan, Türkiye Ekonomisi'nin 'maliyet' rekabetinde önümüzdeki 10, 25 veya 50 yıl göstereceği performanstır. İşletmeler ve ülkeler için maliyet 5 temel başlıkta kendini gösterir; hammadde maliyeti, işgücü maliyeti, enerji maliyeti, finansman maliyeti ve ar-ge/ inovasyon maliyeti. Türkiye'nin bu 5 temel maliyet alanında mükemmeli başarması, bu maliyet türlerini en düşük düzeye çekmeyi başarması, birim maliyetleri yüksek verimlilikle düşürmesi, Türkiye Ekonomisi'ni dünyanın en önemli ilk 10 ekonomisi arasına taşıyacak formülü de önümüze getiriyor. Türkiye'nin yeni 'üretim' modeli de, yeni 'teşvik' modeli de, yeni 'büyüme' modeli de maliyetleri minimize etmeye odaklı olmak zorunda.
Küresel ekonomik gelişmeler ve İran'a karşı tahkim başarısı ile Enerji Bakanlığı doğalgazda yüzde 10 indirim ve elektrik fiyatlarının sabitlenmesiyle, son 9 ayda enerji maliyetlerine büyük katkı sağladı. Bakan Albayrak ve ekibinin performansı ile ayrıca güneş ve rüzgâr YEKA'ları sayesinde, enerji maliyetlerini üçte bire indirecek adımlar atılıyor. Hammadde maliyetlerinde, yerli-milli hammadde hamlesi en öncelikli gereklilikler arasında. Finansman maliyetlerinin ivedilikle düşürülmesi gerekmekte. Umarız, yeni versiyon reform ve adımlar, öncelikle maliyetleri düşürmeye odaklı olur.