İnönü'deki kritik derbi öncesi herkesin kafasındaki soru "Gerets ne yapmak istiyor?" idi. Galatasaray'ın 11'i de, 18'i de garip tercihlerle doluydu. Orhan ve Cihan sakattı, Hakan Şükür ailesindeki sağlık sorunu nedeniyle 18'de yoktu. Ama Hasan ve Song'un yokluklarını kimse sakatlığa bağlamasın. Song, Gaziantep maçında Gerets ile; Hasan Şaş da Erciyes maçında Erdal Keser ile tartıştığı için sakata gelmişlerdi. Sonuçta; ilk yarıdaki Beşiktaş maçının 11'inden 6 isim değişmişti. Sarı-kırmızılı taraftarlar, dehşete düştükleri bu tercihler arasında tek teselliyi Tolga'nın yerine Emre'nin oynamasında bulmuştu. Gerets, Song'u ilk kesişinde bu tercihi yapıp Emre'nin maç eksiğini kapatmış olsa Bobo'nun golündeki pozisyon hatası belki de olmayacaktı.
NECATİ KAFADA BİTİRMİŞ
Gerets'in en büyük bombaları ise Ergün ve Necati tercihleri ile İliç'i sonradan bile oyuna sokmamasıydı. Ferhat, defansif hataları tek tük yapsa da ofansif anlamda büyük katkı sağlıyordu. Ergün'ün sadece son saniyelerdeki serbest vuruşu bile "Neden Ferhat oynamıyor?" diyenleri haklı çıkarır. Necati ise bırakın gol yollarında umut olmayı, ofsaytları ve top kayıpları dışında, birçok hücumda topu geriye oynayıp fren görevi üstlenmesiyle Galatasaray'ı kafasında bitirmiş olduğunu gösterdi.
Galatasaray, bu sezon rakibinden iyi oynadığı zaman bile zor kazanması, hatta sık sık kazanamamasıyla dikkat çekerken, Gerets'in tercihleri sonrası İnönü'den puanla çıkması mucize olacaktı. Ama futbolda mucizelere her zaman yer vardı. Bunlardan biri gerçekleşecekken, Gerets yine sahneye çıktı. Düşmüş orta sahasına takviye yapması gerekirken 11'deki iki forvetini de hatasını itiraf eder gibi değiştirdi. Ama ikinci değişiklikte Tolga'yı sahaya sürdü. Savunmanın göbeğinde tek başına çırpınan Tomas'ı da çizgiye kaydırdı. O Tolga'nın yarattığı gereksiz korner de penaltıyı ve Ricardinho'nun golünü getirdi.
ÜÇÜNCÜ BİLE OLAMAZ
Bu noktada hiçbir Galatasaraylı geçen maç Gerets tarafından 30. dakikada çıkarılıp moralmen bitirilen genç Mehmet Güven'e yüklenmesin. Galatasaray'ın 3 Mart itibarıyla üç kulvarda da iddiasını yitirmiş olmasının faturası öncelikle teknik heyetindir. Bu maçtaki taktik bombalar bir yana, kalecisi bile adale sakatlığı yaşayan bir takımın teknik ekibinin ciddi sorgulanması gerekir. Mondi, 4 maç oynamasın, bu Galatasaray üçüncü bile olamaz. Bizim "Temel fıkralarının" benzerleri AB ülkelerinde Belçikalılar için anlatılır. Dünkü derbiyi en iyi özetleyen de bu olacaktır: "Gerets bir gün..."