Günlerden Cumartesi, hava da piknik için uygun olunca Galatasaray taraftarı piknik için ormana gitmeyi tercih etmişti herhalde. Dünkü tabloyu görünce, sarıkırmızılı yönetimin Seyrantepe Projesi için gösterdiği çabayı "Beyhude!" diye nitelemekten kendini alamıyor. 18 binlik stadın yarısını bile zor dolduranın neyine Seyrantepe!
Spor yazarları olarak Galatasaraylı futbolcuların lider Fenerbahçe'nin maçlarının sonuçlarından demoralize olmasını eleştiriyoruz. Ama camia da futbolcular gibi olumsuz etkileniyor ki, dünkü tribün manzarası ortaya çıkıyor.
Gelelim sahaya... Hagi'nin orta alanda Ribery-Cihan-Conceiçao-Ayhan dörtlüsünü seçmesi maç öncesi kafalarda soru işaretleri yaratsa da üç puanı getiren bu kurgu oldu. Necati ve Hakan Şükür'ün gol yollarındaki etkisizliğini (Necati maç boyu çektiği 8 şutta, ki ikisinde kaleciyi de geçmişti, çerçeveyi bulamadı.) orta alan çözdü. Önce Conceiçao'nun olgunlaştırdığı atakta, Cihan'ın ortasını Ayhan kafayla indirdi, son vuruşu yine Conceiçao yaptı. Ardından Ribery kesti. Cihan farkı ikiye çıkardı.
İkinci yarıda tribünler Fenerbahçe ile uğraşmaya, küfürlü tezahüratlara başlayınca Galatasaray oyundan düştü. Bunda Hagi'nin Conceiçao'nun yerine Sabri'yi oyuna alıp orta alanı bozmasının da rolü vardı. Ve fark bire iniverdi. Yine Hagi'nin son bölümdeki Necati/Bülent değişikliği, Song'u sağ, Uğur'u sol beke çekmesinin ardından savunma allak bullak oldu. Derin toplarda sürekli yerleşim hatalarıyla pozisyonlar verildi. Ama Mondragon hata yapmayınca üç puan Galatasaray'ın oldu.
Song'a çıkan sarı kart komik. Kesin kırmızı olmalı. Dökülen Song'un atılması dün maçı çok etkilemezdi belki ama kupa finalinde onsuz neler olurdu, bilinmez. En büyük alkış ise kritik ofsayt yorumlarıyla iki yardımcıya...