Referandum sonuçları bu satırlar yazılırken aşağı yukarı belli olmuştu. Oy kullananlar anayasa değişikliğini onaylamış görünüyordu. Bu yazıyı da o sonucun kesinliği bağlamında yazıyorum.
En kritik unsur elbette evet ve hayır sonucunun birbirine yakın çıkması. Gerçi referandum öncesinde yapılan ve evet sonucu çıkacağını söyleyen analizler oranın bu düzeyde olacağını belirtiyordu ama hem Akparti yönetimi muhtemelen daha yüksek bir sonuç bekliyordu hem de MHP desteğinin de alındığı bir kampanyada daha farklı bir sonucun çıkması şaşırtıcı olmazdı. Demek ki, analiz edilmesi gereken bir durum var ortada.
O zaman bazı noktalara değinelim ve şöyle sıralayalım...
***
1. Referandum sonucu
Erdoğan'ın
Cumhurbaşkanı seçildiğinde aldığı oy oranıyla neredeyse aynıdır. Demektir ki, Akparti'den gelen kayıplar MHP'den gelen kazançlar gibi artılar ve eksiler hesap edildiğinde Erdoğan kendi oyunu almıştır. Zaten anketlerle kanıtlanmış
Erdoğan-parti bütünlüğü düşünüldüğünde bu sonucun şaşırtıcı yanı yok.
Erdoğan sahaya inmeseydi, kampanyaya katılmasaydı belki bu sonuç elde edilmeyecekti.
2. MHP ile yapılan
koalisyon o partide meydana gelen çalkantılar hatta
ayrışma nedeniyle bekleneni vermedi.
Bu hal sadece referandum sonucunu etkilemekle kalmadı. Kalmayacak.
Doğrudan doğruya
MHP'nin bir iç sorunu olarak devam edecek. Bundan
sonra
bölünmüş, farklılaşmış, parçalanmış bir MHP olacak. Ama başka
bir gerçek duruyor ortada, şu: MHP,
Akparti ile çok benzeşen, çok özdeşlikleri
olan ama
farklılığı da olan bir parti
olduğunu ortaya koydu. Bundan sonrası
MHP'nin kendi iç sorunları olarak
devam edecek.
3. Kürtler bu seçimde de kendi realitelerini kanıtladı. Bu konu Türkiye'nin en önemli konusu olma özelliğini giderek artan oranda koruyor.
7 Haziran seçimlerinde Kürtlerin siyasal tutumu ne idiyse bugün de o. Kaymalar muhakkak vardır.
Ama sonuçta Kürtler Türkiye'nin üçüncü önemli siyaset odağı olacaktır.
Akparti'nin bugüne kadarki başarısında bir
koalisyon partisi olması yatıyordu.
O koalisyonun önemli unsuru Kürtlerdi.
Şimdi iki siyaset ayrıştı. Akparti'nin gerek Türkiye'deki bir büyük sorunu çözmesi bakımından gerekse kendisini
konsolide etmesi bakımından bu koalisyonu yeniden kurması gerekiyor.
4. Bu referandumda önemli unsur
üç büyük ilin getirdiği sonuçtur.
İstanbul, Ankara ve İzmir hayır dedi. Bunu yeniden
ele alıp irdelemek, üstünde düşünmek
gerek. Bunun kalıcı bir sonuca tekabül
edip etmediği ayrıca irdelenmeli.
5. Parti tabanları bu seçimde kendi siyasal davranışlarını gösterdi. Ama öyle anlaşılıyor ki, bu seçimde kendi taban davranışını asıl
CHP ve hayır cephesi korudu. Bu durumun ne derecede kalıcı olduğunu ve nereye ilerleyeceğini de zaman gösterecek.
6. Referandum sonucu sadece Akparti ile sınırlı kalmayan çok daha geniş siyasal sonuçlar doğuracaktır.
Siyasal davranış, siyaset sosyolojisi farklılaşacaktır.
Onların muhasalası da 2019 seçimleri olacaktır.
***
Bütün bunlardan sonra şunu belirtelim. Türkiye
hükümet sistemini değiştirmiştir. Bu anayasal bakımdan hayati derecede önemli bir değişikliktir.
Yeni dönemde bunu tartışacağız.