Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HASAN BÜLENT KAHRAMAN

Clinton-Trump kapışmasının kodları

Clinton mu kazanacak Trump mı? Tüm dünyada, insanlar, kendi ülkelerindeki iç politika meselelerini bir yana bırakıp Amerikan politikasında yaşananlarla ve bu sorunun cevabıyla uğraşmaya başladı.
Benim de yaklaşık 40 yılda birikmiş olan çevremdeki eş dost ahbap topluluğu bu soruyla yatıp kalkıyor.

***
Trump'ın seçimi kazanması bir korku senaryosu olarak herkesi büyülüyor. Hani, Marx'ın, Komünüst Manifesto'nun girişindeki cümlesini biraz değiştirirsek, 'dünyanın üstünde bir Trump hayaleti dolaşıyor'.
O kadar büyük ve korkutucu bir hayalet ki bu, neredeyse Hamlet'in babasının hayaleti gibi, arada bir göze görünüyor ve herkesin tüyleri diken diken oluyor.
Bir ara yoklamalarda öne geçmişti. Neticede iş görülmedik bir şeye yol açacak kadar ciddileşti. NY Times gazetesi, tarihinde ilk defa Clinton'u destekliyoruz dedi.
Doğrudur, Times sol eğilimlidir (Amerikalılar 'liberal' der) ve daima Clinton hanedanına destek vermiştir ama gazetelerin bir seçimden önce kimi destekleyeceğini açıklaması Amerikan değil İngiliz geleneğidir.
Bahsettiğim korkunun büyüklüğü, şansa yer bırakmamak adına, NY Times'ı bile sardı. Bütün Amerikan liberal entelektüelleri harıl harıl kampanya yapıp Trump seçilmesin diye uğraşıyor.
***
Clinton- Trump tartışması bu aşamada devreye girdi. Baştan başa izledim. Clinton, beklendiği üzere, açık ara ilerideydi. Hâkimiyet onundu. Zaten sonunda da kamuoyu yoklamaları Clinton'a % 65 onayla galibiyet verdi.
İyi, güzel de işler bu noktaya nasıl geldi, sorulması gereken soru budur.
Ve bu sorunun cevabı karmaşıktır, zordur.
Gene de birkaç unsurdan bahsedelim.
***
Birincisi, Trump'un buraya kadar gelmesi bütün dünyada esen bir sağ- muhafazakârotoriter rüzgârın sonucudur. Kendiliğinden ortaya çıkmadı. 'Zamanın ruhu' ona da destek verdi.
İkincisi, ABD, 11 Eylül sonrasında aklın almayacağı hatalar yaptı. İslam düşmanlığını, yabancı düşmanlığını görülmedik düzeylere taşıdı.
Üçüncüsü, ABD, OD'da savaştı. Yanlış savaşlara girdi. Büyük hatalar yaptı. İlk Körfez savaşından bu yana hep o yanlışın içinde kaldı. Sonunda da hiçbir şey yapmaz oldu.
***
Ayrıca yazılanlara inanmayın. Obama başarısız bir Başkandı. Onu Clinton hanedanlığı yönetti. Clinton'un istifa edip Başkanlık yarışına girmesi, bir önceki seçimde çekilip Obama'yı desteklemesi, onun da Clinton'a Bakanlık vermesi hep senaryonun bir parçasıdır.
İki, OD'da hiçbir şey yapmak istemedi Obama. Ama kendi derin devletine söz geçiremedi. Bugün OD'da olanlar ona rağmen cereyan ediyor. Mesela PYD- YPG işi tam bu söylediğim gibidir.
Ve son husus: ABD, 'mutlu azınlık' tarafından yönetildi. Sol/liberal politikalar kitlelere elle tutulur bir şey sağlamadı. Halk, her benzeri durumda olduğu üzere sağa kaydı. Trump'ı kendisine yakın buldu. Hani, amiyane tabiriyle söylersek, soldur/ liberaldir ama Hillary Clinton mu 'halk insanıdır'? Bir işadamının şimdi onu zorlaması üstünde düşünülmesi gereken bir husustur.
Hatta şunu da belirteyim: Bernie Sanders yeniden gerçek sol bir söylemi ortaya çıkarmasaydı, Clinton'un önerileri bu düzeyde bile olmayacaktı.
***
Açık açık, şeksiz şüphesiz Clinton'u destekliyorum. Ama bu söylediklerim maalesef gerçektir.
O yeni Amerika'ya bütün dünyanın ihtiyacı var...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA