Böylece olanlar oldu, MHP parçalandı ve galiba bendeniz haklı çıktım. Genel merkez de kazansa muhalifler de kazansa MHP parçalanacak demiştim. Dün bunu yaşadık. Şu kadar delege kongre salonuna gitti, şu kadar delege de züğürt tesellisi kabilinden ve sanki bugüne kadar sürdürdükleri 'hukuk siyaseti' kendilerine bir fayda sağlamışçasına, hiç ders almadan, gene birtakım ayrıntıların muhakemesiyle kongre salonu dışında laf yarıştırıyordu.
Hemen belirteyim ki, siyaset, eylemli siyaset, hukuktan önce gelir. Hele bir taraf gelin kongre yapalım, tüzüğü değiştirelim, genel başkanlı seçime gidelim diyorsa başta da haklıdır, sonda da haklıdır. Bu iddiaya karşı direnenlerin şansı kalmamıştır. Seçilseler bile artık o seçim, o başarı anlamını, özünü, heyecanını yitirmiştir, eğer meşruiyetini yitirmemişse. Çünkü o seçimi 'maşeri vicdan'da kazanamamışlardır. MHP tam manasıyla böyle bir noktadadır. Hem Genel Başkan, hem genel merkez, hem de bu kör inat nedeniyle topyekûn MHP kaybetmiştir. Geriye bir enkaz kalmıştır.
***
Olanlar oldu dedim, yazının başında. Evet, olacaklar bunlardı oldu. Son tahlilde
bir siyasi parti üç nedenden ötürü çöker, yok olur.
Bir, tabanından kopar;
iki, sosyolojik dönüşümü algılayamaz, ne tabanını yeniden üretebilir ne yeni oluşumlarla iç içe geçer;
üç kendi içine kapanır, bürokratikleşir, kapalı örgüt sosyolojisine hapsolur.
MHP geçen süre zarfında
bu üç olguyu da etinde kemiğinde hissetti. Artık
70'lerin Ülkücüleri ve o '
felaket ideolojisi' yok. MHP'ye destek veren,
toplumun sosyolojik dönüşümüne kapalı, statükocu taban gitgide küçülüyor. MHP'nin '
ülkeyi böldürmeyiz' sloganından başka üreteceği
bir
ideolojik/politik söylemi ufukta
bile görünmüyor. Böyle bir parti kaybolmayacak
da kim kaybolacak?
Hemen belirteyim ki, eğer bu söylediklerim
Genel Merkez için geçerliyse ve
20 yıldır partiyi yönetenler bakımından doğruysa
şimdi aday olanlar bakımından da doğrudur.
Türkiye'nin en karanlık döneminde
İçişleri Bakanlığı yapmış, son derecede vahim olayların yaşandığı dönemlerde belli çevrelerle
irtibat halinde olmuş kişilerden medet ummak, MHP'nin onlarla sıçrama yaşayacağını sanmak olmayacak duaya amindir.
***
Türkiye'de siyasetin özünü yukarı
doğru hareketli, müthiş hırslı ve sürekli yenilik talep eden bir
taban/toplum oluşturuyor.
Lider eğer kendisini bu çevreyle
özdeşleştirirse liderdir, yoksa '
tek adam' ilkesi
soyut bir kavram olarak Türkiye'de
geçerli olamaz. Türkiye iktidar, parti, yönetim
değiştirmeyi iyi öğrenmiş bir toplumdur.
MHP'nin gerçeği ülkenin bu özelliğini kavrayamamasıdır.
CHP gibi tarihsel bir partinin bile bu nedenle
erimeye başladığı ve yakında
MHP'nin başına gelenleri yaşayacağı bir dönemde MHP'nin ayakta kalması hayalden bile daha fazla hayaldir.
Türkiye ne
1970'lerdedir ne de
90'larda.
2016'da başka bir Türkiye var ki, o Türkiye'de siyaset başka yataklarda akıyor. MHP o topluma ayak uydurmadı. Ama o toplum
% 12-15 arasında, akıl almaz bir oranda oy alan MHP'yi eritti, lağvediyor.
Gökten 3 değil 1 elma düştü, MHP elması, yere vurdu ve parçalandı.