Kusura bakmayın ben inanmıyorum. Kötü şeyler düşünmüyorum ama CHP'nin Altı Ok'u yeniden yorumlamasını sadece taktik bir girişim olarak görüyorum.
Daha 1992'de CHP yeniden açılırken Yeni Bir Sosyal Demokrasi İçin diye bir kitap yazıp, orada bu konuyu enine boyuna ve galiba ilk girişimlerden biri olarak, ele almış, irdelemiş, eleştirileri nedeniyle epey hakaret görmüş birisi olarak inanmama hakkım var. Montaigne, okunu "hedefin ilerisine atan avcı önüne atandan daha başarılı değildir" demiştir ve senin girişimin erken bir hamle olarak ortada kalmıştır diyebilirsiniz.
Kabul ediyorum, erken davranmış olabilirim. Gene de pek öyle değil. 1990'lar kritik yıllardı. Ulus devlet modeli çözülüyor, modernleşme tartışmaları yere göğe sığmıyordu. Post modern kuram ilerliyordu. Küreselleşme başlamıştı. Berlin Duvarı çöktüğü için insanlar, toplumlar, totaliter/ bürokratik olmayan solun olanaklarını arıyordu. Liberal ekonomi Batının da Doğunun da adeta tek kurtarıcısı gibi görülüyordu.
Ama İngiltere'de Tony Blair Yeni İşçi Partisi ile iktidara gelmiş, Üçüncü Yol politikalarını uygulamaya koymuştu.
Biz de, SHP içinde bazı politikacılar ve dışarıda bazı aydınlar, bu konular üstüne kafa yoruyorduk. Bahsettiğim kitap ilk sistematik kitapsa da ardından Sosyal Demokrasi, Türkiye ve Partileri isimli kitabım geldi. Onu da 2002'de (önsözü unutularak basılan) Sosyal Demokrasi Düşüncesi ve Türkiye Pratiği isimli kitap izledi. (Af edersiniz, sadece bu kitap 430 sayfadır.) Daha dergilerde, gazetelerde yüzlerce bu minval üzere yazılmış, dünyadaki gelişmeleri ve oluşumları izleyen, Türkiye'ye yansıtmaya çalışan kim bilir kaç yazı.
Bunlar benimkiler. Başkalarının çalışmaları da var elbette.
Peki, bütün bunlar yerinde dururken, Kemal Kılıçdaroğlu dört yıldır genel başkanken şimdi ne oldu da Altı Ok'u yeniden yorumlama kararı aldı? İki şey söyleyeyim.
Birincisi, bu tamamen taktik bir girişimdir. CHP'de, ondan önce de SHP'de kim genel başkanlık koltuğunda sıkışsa veya genel başkanlığa aday olsa ya solculuğunu hatırlar Yeni Sol falan gibi isimlerle ortaya çıkar ya da Altı Ok'u yeniden yorumlayacağını söyler. Deniz Baykal, İnönü karşısında sıkışınca Yeni Sol diye bir kavram ortaya attığını belki şimdi kendisi bile hatırlamıyor ve bıyık altından gülüyordur. O nedenle bu da yeni bir rüzgâr estirmek için atılmış bir adımdır.
İkinci söyleyeceğim daha önemli. Altı Ok'u tartışarak ve yeniden yorumlayarak bir yere varılamaz. Artık varılamaz. Hiç varılamaz. CHP farkında değil ama toplum ve dünya Altı Ok'u çoktan aştı. Belli ve çok küçük bir çevrenin dışında kimsenin bilincinde artık Altı Ok yok.
Kaldı ki, şimdi onu yeniden yorumlayacağını söyleyen CHP 26 Şubat 2012 kurultayında, Altı Ok'u, tüzüğüne "aynen" derç etmiştir. Sosyal demokrasisini "oradan" hareketle tanımlamaya çalışmıştır. Bu tamamen bir "aşılama" faaliyetidir. İşte örnekleriyle, kanıtlarıyla anlatıyorum, 20 yıldır bu aşı tutmadı. Hatta, Ecevit daha 1977'de bu kavramları ileriye taşımaya çalışmış, Altı Ok'a, altı yeni çağdaş ilke eklemişti. Kimin aklında?...
Şimdi nedenini açıklayayım bu tıkanmanın: kendi tarihi içinde Altı Ok, öncü, ilerici kavramlar olsa bile zaman onları aşmıştır.
Onlara takılıp kaldığı müddet zarfında CHP sürekli sağa kaymaktadır. Çünkü o ilkelerle sosyal demokrasi arasında bir bağ yoktur. CHP'yi sol ve sosyal demokrasiden uzaklaştıran bizatihi o ilkelerdir. O ideolojidir. Bu kesindir. O durum bazılarının dikkatini çekince bu defa Altı Ok'u yenileyerek sollaşalım denir. Bu kısır dairenin içinde kalınır.
Ama sosyal demokrat bir parti bir yerlerden çıkacaktır!