Kürt Barışı dediğim gelişme tavsamış görünüyor. Daha önce Başbakan çekilmenin % 20 kadar olduğunu söylemişti. Şimdi PKK kanadı yaptığı açıklamalarla ateşkesin devam edeceğini fakat çekilmenin durduğunu söylüyor.
Çok üzücü, çok sorunlu, onlarca olumsuzluğa gebe bir durum.
Acaba çözülemez mi?
Muhtemelen Başbakan'ın açıklamasında da PKK açıklamasında da taktik bazı özellikler var. Ve gene PKK'nın silahlı kesiminin büyük kitlesi muhtemelen hiç yerinden kımıldamadı.
Bu müzakerelerin başoyuncusu olan PKK umduğunu bulamadığı takdirde savaşı yeniden başlatabilmek için bekledi, bekliyor.
Bundan sonraki çözüm arayışları bu noktadan başlayacağına göre önce bir durum tespiti yapalım ve bu sürecin ne ürettiğine bakalım.
***
Büyük berraklıkla ortaya çıkan sonuçların ilki, belki yanılıyorum ama
Öcalan'ın etkili ama işlevi azalan bir lider konumuna sürüklenmesi.
Birincisi,
Kürt olgusu bugün, Öcalan'ın yakalandığı
1999'daki kadar Türkiye'nin
yerel, içine dönük, kendisine ait bir konusu değil.
Ortadoğu bölgesindeki gelişmeler, özellikle
Kuzey Irak ve
Suriye'de ortaya çıkan yeni durum Kürt meselesini OD'nun en kritik konusu, kaldıraç noktası haline getirdi.
Öcalan'ın bulunduğu noktadan, mevcut koşulları, değil yönlendirmesi, izlemesi bile hayli güç. Kısa bir süre sonra bu sahaya yeni oyuncular girecek ve muhtemelen Öcalan zaten onların yabancı olduğu bir isim haline gelecek.
İkincisi, Öcalan'ın bugün PKK nezdindeki durumudur. Sevilir, sayılır o ayrı bir mesele. Bir lider olarak da kabul edilmektedir belki. Fakat bu
Öcalan'ın PKK'yı yönettiği, haydi yönlendirdiği diyelim, anlamına gelmez. Arada
organik bir bağın bulunduğunu gösterir. Öcalan da o organik bağ imkânları içinde hareket ediyor.
BDP'ye karşı devletin, devlete karşı BDP'nin veya PKK'nın sözcülüğünü yapıyor. Ama politika üretimi bakımından fazla bir güce sahip değil.
Örneğin çekilme konusundaki ister önerisi ister emri deyin başarı sağlayamadı.
Böyle bir çerçeve sorunun bundan sonraki çözümünde Öcalan devrede olsa bile tayin edici odağın PKK olacağını gösteriyor.
Bir kere bu saptama işleri zorlaştıran başlı başına bir mesele. Öyle olduğunu bildiği için de PKK, taktiklerle önemli bir alan açıyor kendisine. Peki, e oldu da bu noktaya gelindi?
***
Mevcut ve olumsuz durumun çok önemli bir nedeni var: OD'daki gelişmeler.
PKK, bölgede meydana gelen değişikliklerle birlikte bir militer güç olarak varlığını korumak istiyor. Bu maksatla da siyasal düzeyde çözülebilecek olan bir sorunu yeniden militarize ediyor. Ateşkes devam edecektir diyor ama kendisinin bir askeri güç olarak devrede bulunmasını önemsiyor. Hatta bunu Öcalan'a karşı da bir koz olarak öne sürüyor.
Yapılacak şey çok basittir: hükümetin yeni demokratikleşme paketiyle ve yeni Anayasayla Kürt barışını siyasal bir hamle içinde çözüp somutlaştırması. Çözüm için beklenenler de bellidir: anadilde eğitim, bölgesel özerklik ve anayasal yurttaşlık.
Bunların bazıları daha kolay bazıları daha zordur ama ancak bu talepler karşılandığında çözüm oluşacaktır.
Sırat köprüsünde duruyoruz.