Kürt sorunu çözülüyor. Hayli yorulmuş Türkiye, birisinin düdüğü çalmasını bekliyormuş. Bütün "hassasiyetleri" insanlar ayrıntı diye erteleyip biraz daha ilerlemeye bakıyor. Herkes akan kanın durması için, bir an önce durması için, heyecan gösteriyor. Öcalan'la görüşmekmiş, Öcalan'ı eve çıkarmakmış vs kimsenin umurunda değil.
Aslında doğru bir yanı olmakla birlikte CHP ve MHP'nin bizi de bilgilendirin, Meclis'i de işin içine sokun çağrılarına da bu nedenle kimse kulak asmıyor.
Yeter ki, bir an önce bu işin somut biçimde bittiğine kanaat getirilsin.
Hatta Türkiye ondan sonrasını da oturup tartışmaya hazırladı kendisini. Bütün o demokratik özerklik, federatif yönetim, başkanlık sistemi de ele alınabilir, belki hayli ileri görülebilecek çözümler bile benimsenebilir. Yeter ki, kan dursun.
***
Bu beklentinin karşılanması sadece
Kürt sorununu bitirmez, Türkiye'deki
siyasal yapıyı, toplumsal ilişkileri boydan boya değiştirir diye bu köşede çok yazdım. Ve öyle olacak. Bakın neden...
Birincisi,
Türkiye'de millet devleti değil devlet milleti yaratmıştır. Onu tarif etmiş, biçimlendirmiş, yani ona istediği şekli vermiştir. Şekil, siyasal planda
ideolojidir. "Bin yıllık gelenek" diyerek katı, merkeziyetçi, abus bir devleti dokunulmaz hale getirmiştir. Kürt sorunu o devletin icadıdır.
Milliyetçilik sonrası dönemde,
yumuşak ulus- devlet sonrası dönemde de kendisini yenilemeye ihtiyaç duymayan bu devlet halk tabiriyle "deli kıran baş kesen" vasfını korumuştur.
Katı, dar, sıkışık bir
milliyetçilikle korumuştur onu,
derin devletle korumuştur...
***
Şu derin devlet ne bir sırdır ne de bir mücerret kavram.
Derin devlet bürokrasidir. Bu kadar basit. Bürokrasinin kendi içinde örgütlenmesi ve vurucu bir güç haline gelmesidir. Bu başlı başına bir meseledir. Çünkü dünyanın her yerinde devletlin içinde bir grup kendisini onun sahibi görür, silahlanır ve ortalığı katıp karıştırır. Savaş dönemlerindeki yapılanmalar buna özellikle yol açar. Bizde o
Teşkilat-ı Mahsusa'lar, sonra Soğuk Savaş'ın kurdurduğu
Gladyo'lar bu işin kaynağını meydana getirdi.
İşte o derin devlet, ideolojisi milliyetçilik, şimdi pusuya yatmış bekliyor.
Zerre kadar kuşkum yok. Bulduğu ilk fırsatta, yakaladığı ilk açıkta çullanacak ve kendi bildiği yöntemleri kullanacaktır.
Gene adım gibi eminim ki, şu anda dahi, o
derin devlet bürokrasisi, kara kazanlarını kaynatmakta ve bu işi torpillemek için elinden geleni yapmaktadır.
Başbakanın bile "
özel yapım böcekle" dinlendiği bir ülkede...
***
Bugüne kadar bürokrasiye, adını da koyalım, orduya ve yargıya, bu kadarcık bir neşter vurulmasaydı, bu noktaya da gelinmeyecekti. Kendiliğinden olmadı bu işler. Çelik çekirdeğin kontrol altına alınmasından sonra gerçekleştirildi.
Ama yürünecek yol, bu yoldur. Kısa değil uzundur. Kolay değil zordur.
Çünkü tarih asıl şimdi değişiyor.