Avrupa, Covid-19'u savaşa, özellikle de İkinci Dünya Savaşı'na, bu savaşın yaşattığı yıkıma benzetmiş. Türkiye'de ise bu söylem ne hükümet ne de iş dünyası tarafından hiç dile getirilmemişti. Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu'na (TÜRKONFED) göre, savaş benzetmesinin yapılmasının sağlık açısından faydalı olsa da ekonomik boyutta hiç iyi olmadı.
Önceki gün TÜRKONFED ve UPS Vakfı işbirliği ile hazırlanan 'Covid-19/ İşletmelerin Toparlanma Süreci' isimli raporun sonuçlarını konuşmak üzere dijital platformda TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ve raporu yazan Erdem Ergin ile bir araya geldik.
Salgının ekonomiye etkisinin GSMH'de yaklaşık yüzde 4-6 olacağı öngörüsü yapılan rapora göre, yaşadığımız salgının, KOBİ'lerin yüzde 60'ının kapanmasına, ayakta kalanların ise ortalama 40 günlük iş kesintisine uğramasına neden olan 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nden daha ağır ekonomik sonuçları olacak.
Orhan Turan, işletmelerin kriz ve toparlanma evreleri arasında 'gel-git' yaşadığı bir süreçten geçildiğini söylüyor ve krizden çıkış yolunun markalıyüksek katma değerli, ihracatı odağına alan sanayi temelli bir üretim ekonomisine geçilmesi olduğunu söylüyor.
Rapordan öğreniyoruz ki toparlanma sürecinde olan işletmelerin yüzde 67'si bu krizi yeni ürün ve hizmet geliştirerek aşma yolunu seçmiş. Nitekim tekstil ve kimya sektörlerindeki TÜRKONFED üyesi KOBİ'lerin maske, hijyen malzeme ve sağlık gerçekleri üretimi yaparak toparlanmaya çalıştıkları biliniyor.
Rapor için hizmet sektörü ve imalat sanayi başta olmak üzere farklı iş kollarındaki 200'ün üzerinde KOBİ ile altı çalıştay düzenleyen TÜRKONFED, afet ve krizlerde KOBİ'lerin ihtiyaçları ile iş dünyası ve örgütlerinden beklentilerini tespit ederek, iflas ve iş kesintilerini azaltmayı, işletmelerin dayanıklılığını desteklemeyi amaçlıyor. Erdem Ergin de vaktinde doğru karar alan işletmeler bu zor zamanları daha iyi atlattığını söylüyor ve yaptıkları araştırmaya göre işletmelerin yüzde 60'ının da bu yönde bir irade ortaya koyduğunu gördüklerini anlatıyor. Öğreniyoruz ki TÜRKONFED tüm üyelerine geçmiş afet deneyimlerini işletmelerin kriz yönetiminde uygulamaları için geliştirdiği Taktik Karar Aracı Kiti ile destekliyor.
Ergin, işletmelerin çoğunun gerekli acil durum eylem planı, iş sürekliliği ve sigorta gibi temel araçlardan yoksun olduğunu söylüyor ve "Yapılan araştırmalara göre, bu araçlar işletmelerin sadece yüzde 20-30'unda var. Bu durumda işletmeler afet ve krizlere, yani fırtınalı havaya, kılavuzsuz, pusulasız ve kaptansız giriyor. TÜRKONFED, işletmelere, puslu ve fırtınalı havalarda kapasitelerini güçlendirerek rehberlik ediyor" diyor. Öğreniyoruz ki kriz döneminde bu işletmelerin yüzde 70'i geçici alternatif çalışma düzeni kurarken, yüzde 67'si harcamalarını azaltmış, yüzde 41'i de ar-ge faaliyetlerine yönelmeyi tercih etmiş.
Son olarak Orhan Turan, eylül ayında ödemelerin başlayacağını hatırlatarak, salgında rakamların minimum seviyeye gelmemesi halinde hükümetten öteleme beklediklerini söylüyor. "Anadolu'da reel sektörün yaşadığı her türlü sıkıntıyı paylaşıyoruz. İnsanlar tedirgin. 6 aylık öteleme yeterli değil. Ekimdeki ödemelerin de ötelenmesini istiyoruz. Özellikle KOBİ'ler çok daha fazla etkilendi. Hem nakit akışları bozuldu hem de finansmana erişimleri zora girdi" diyor.