Önceki gün HSBC Genel Müdürü Selim Kervancı, Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ozan Diren ve Hackquarters Kurucusu Kaan Akın ile Zoom'da bir araya geldik ve Sürdürülebilir Büyüme Programı kapsamında, Türkiye'deki start-up şirketlere yönelik yürüttükleri programı konuştuk. Pandemi öncesi başlanan programda, sosyal etki, inovasyon potansiyeli ve marka değeri kriterlerine bakarak 129 start-up arasından, 5 şirket programa seçilmişti.
Akabinde de BlindLook, Ecording, Compose-it, Mana ve Mum.o isimli şirketlere prototiplendirmeden ürün lansmanına, global bir etki yaratmadan, ağ oluşturmaya ve büyüme ve satış alanlarında etkili olmaları için geniş kapsamlı bir eğitim verilmişti.
Bankalar için artık kârdan, büyümeden söz etmenin cazibesi çoktan bitti. Onun yerini mesela toplumun geleceğine katkı yapan, dünyanın daha yaşanır bir gezegen olmasını öncelik yapan şirketlerin sürdürülebilir projelerini kredilendirdiklerini anlatmaları daha değerli hale geldi. İşte bu yüzden de ne zaman banka CEO'larıyla bir araya gelsek topluma faydalı projeleri konuşur olduk. Tıpkı dinlediğimiz bu son proje gibi. Selim Kervancı, dünya genelinde yatırımcıların yüzde 64'ünün yatırım kararlarında şirketlerin çevresel ve sosyal etkilerinin rol oynadığını söylüyor. Kervancı, "HSBC Grubu olarak, temiz enerji, düşük karbonlu teknolojiler, eğitim, sağlık hizmetleri ve temiz su ve gıdaya erişimin iyileştirilmesi konusundaki projeleri desteklemek amacıyla 2025 yılına kadar 100 milyar dolarlık sürdürülebilir finansman ve yatırım sağlamayı hedefliyoruz. Gelecek nesillere sürdürülebilir bir dünya bırakılmasına destek olma amacıyla hayata geçirdiğimiz programlarımız ile sosyal fayda sağlayan girişimcileri destekleyerek Türkiye'nin sürdürülebilir büyümesine katkı sağlamayı amaçlıyoruz" diyor. Projenin destekçilerinden TÜRKONFED adına konuşan Ozan Diren ise, sürdürülebilirlik için girişimcilik ekosisteminin geliştirilmesinin anahtar bir rol oynayacağını söylüyor. Diren'den öğreniyoruz ki Türkiye'de 2019 yılında start-up'lara yapılan yatırım yüzde 62 oranında artarak 100 milyon doları geçmiş. Diren, e-ticaretin ülkemizde en fazla yatırım alan startup kategorisi olduğuna dikkat çekiyor ve bu tarz destek programlarıyla kadın girişimci sayısının da ivmeleneceğini söylüyor. Nitekim projede yer alan 5 startup şirketinin dördünün kurucu ortağı kadınlardan oluşuyor.
Hackquarters Kurucusu Kaan Akın'dan öğreniyoruz ki programa sadece BM'nin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'na yönelik çalışmalar yapan Startup'lar katılabilmiş. Diyeceğim o ki sosyal faydayı merkezine olan startup'lar için dört bir koldan destek projeleri hayata geçiyor. O nedenle yeni nesil girişimciliğin de tanımının değiştiği günlerdeyiz.