Önceki gün iyzico-PayU'nun katkılarıyla Politika Analiz Laboratuvarı (PAL) tarafından hazırlanan 'Dijital Finansal Kapsayıcılık' raporununun çarpıcı sonuçlarını ve de finansal teknolojilerin kapsayıcılık yoluyla oluşturabileceği ekonomik etki ve politika önerilerini PAL Yönetici Ortağı Esen Çağlar'dan online toplantıda dinledim.
Dijital pazar için ödeme ve güvenli alışveriş çözümleri sunan finans teknolojileri şirketi iyzico-PayU CEO'su Barbaros Özbuğutu'nun da katıldığı toplantıda, Türkiye'de finansal sistemin açıklarının detaylı bir şekilde incelendiği rapora dayanılarak finteklerin kapsayıcılığının artması halinde Türk ekonomisine olası etkilerini detaylı bir şekilde dinleme fırsatı bulduk.
Raporda pek çok ilginç sonuç var ancak bana göre en ilginci Covid-19 sonrası Türk halkının davranışlarındaki değişim. Son 4 ayda ne zaman bir perakende şirketinin CEO'suyla konuşsam bu değişimden söz ediyordu ama şimdi ilk kez rakamlara dönüşmüş net bir fotoğrafta gördüm. Öyle ki Türkiye'nin 3 yıl uğraşıp elde ettiği rakamlara 3 ayda ulaşılmış. Rapora göre Türkiye'de Covid- 19 sonrası 7 milylon kişi ilk defa internetten alışveriş yaptı.
Esen Çağlar, Türkiye'de son 10 yılda yaşanan dijitalleşmenin fintek için bir fırsat sunduğuna inanıyor ve rapora dayanarak, "Covid-19 krizi özellikle ödemeler konusunda dijitalleşme eğilimlerini hızlandırdı. İnternetten alışveriş yapan kişi sayısında son 3 ayda yaşanan artış üç yıllık artışı yakaladı" diyor.
Rapora göre, "Covid-19'dan sonra ilk defa internetten alışveriş yaptım" diyenlerin oranı yüzde 14. "Covid-19'dan önce yapıyordum ama daha fazla yaptım" diyenlerin oranı yüzde 21.
İşin ilginç kısmı finansal hizmetlerin dijitalleşmesi için en temel gereklilik olan internet erişimi ve cep telefonu sahipliği Türkiye'de yüzde 100'e yaklaşıyor. Esen Çağlar, "Türkiye'de internet erişimi, kullanım sıklığı, internet üzerinden kamu kurumlarıyla iletişim, e-ticaret ve internet bankacılığı gittikçe yaygınlaşıyor. Araştırmada, 'Fatura ödemelerinizi internetten yapıyor musunuz? Covid- 19 bunu nasıl etkiledi' sorusuna, 'Covid-19'dan sonra ilk defa faturamı internetten yaptım' diyenlerin oranı da yüzde 9'a çıktı" diyor ve bu oranın 5 milyon kişiye tekabül ettiğini söylüyor. Raporda ilginç bir şekilde hala internetten faturalarını ödemeyen yüzde 22 gibi önemli bir kesim olduğunu da görüyoruz. Yani daha gidecek çok yol var.
Esen Çağlar yaptıkları araştırmaya göre, Türkiye'de 2018 ile 2020 arasında fintek ödeme pazarının 2.3 kat büyüdüğünü söylüyor ve "Dünya dijitalleştikçe finansal sistem de dijitalleşiyor. Bir çok ülkede fintek derinlik ve erişim için bir araç haline gelirken, Türkiye'de henüz sadece ödeme verimliliği için bir araç olarak görülüyor. Küresel fintek kredileri 2017 yılında 400 milyar dolara ulaşmış. Türkiye'de ise hala kredi veren fintek kuruluşu bulunmuyor" diyor.
İşte bu nedenle araştırmanın özellikle sonuç bölümünde, Türkiye'nin yüksek gelirli bir ekonomi haline gelebilmesi için finansal sistemdeki kredi büyüklüğü ve kapsayıcılık yani erişim sorunlarının çözülmesi gerektiğine işaret ediliyor. Çünkü araştırmaya göre finansmana erişim KOBİ'ler için kritik bir sorun. 'Finansmana erişim en büyük sorunum' diyen KOBİ oranı Türkiye'de yüzde 29, oysa Avrupa ve Orta Asya'da bu oran yüzde 10. Özetle kredi veren fintek kuruluşları Türkiye'de de olursa bu işten en çok KOBİ'er faydalanacak.