Son dört ayda iş insanlarının yol haritalarını dikkatle takip ediyorum. Kimi aşırı temkinli olup, tüm yatırımları erteliyor ya da durduruyor, kimi aşırılıklara kaçmadan yatırımlarına devam ediyor, kimisi de dünyayı sarsan büyük salgından ürküp projeleri tümden iptal ediyor.
Bu köşede son dört aydır hep sanayinin çarklarını döndüren, herkes evlerine kapanmışken, dikkatli bir şekilde risk alıp sahaya inen iş insanlarıyla, profesyonel yöneticilerle yaptığım sohbetleri taşıyorum. İşte Erkan Güral bu iş insanlarından biriydi, seramikte nasıl ihracatı katladıklarını daha önce yazmıştım, turizm konusunu ise bugüne bırakmıştım.
Sohbete başlarken ilginç bir cümle kurdu Güral: "İşinize yatırım yapıp, büyüyen tarafta mı olacaksınız yoksa kriz var, rakip ne yapıyor, komşu ne yapıyor, bir duralım, bekleyelim çarklarımızı durduralım, bakalım mı diyeceksiniz. Yoksa çalışmaya, üretmeye devam mı edeceksiniz. Biz ikincisini yaptık. Ben şahsen çalışmadan, yatırım yapmadan duramıyorum."
Öyle ki NG markalı hali hazırda biri Afyon'da diğeri Sapanca'da iki oteli sahibi olan Güral Ailesi şimdi iki otel daha açıyor.
İşte bu yeni otel yatırımları son krizin tam ortasına denk geldi ama Erkan Güral, ikisini de durdurmadıklarını ve 800 milyon liralık yatırımın üstüne, ilave 200 milyon liralık bir yatırım daha ekleyerek toplamda 1 milyar liralık otel yatırımına son sürat devam ettiklerini söylüyor. Sapanca'daki oteli eylül ayına, Antalya'daki oteli de 2021 yılının nisan ayına yetiştirmeye çalışıyor Güral Ailesi.
Erkan Güral, üç sınıf iş modeli olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor:
"Moralli, motivasyonlu olup sürekli önüne bakanlar, sürekli endişe ile kaygı ile mevcut işlerini durduranlar, bir de felaket tellalları var, ekonomi bitti, battık, daraldık diyenler.
İşte ben bu nedenle kimselere bakmadan inandığım yatırımlara devam ediyorum."
Öyle ki Güral şimdiden yeni yatırmlar hayal etmeye başladıklarını söylüyor ve "Bilgiye ulaşmak çok ucuzladı ve kolaylaştı. Uzun vadeli planlar da kısaya çekildi" diyor.
Son günlerde özellikle büyük şehirlerde vaka sayılarında yeniden artış olunca hepimiz yeniden endişeye kapılıyoruz. Ancak öyle görünüyor ki bu virüsten kısa zamanda kurtuluş yok. Çok bilinmeyenli bir virüsü kontrol edemeyeceğimize göre davranışlarımızı kontrol etmemiz gerekiyor. Yani hayatın durması da mümkün değil, iki konuya dikkat etmek yani maske takıp, elleri sabunla sık sık yıkamak hepimizi koruyacak ve başta turizm sektörü olmak üzere tüm sektörlerin de işlere dönmesini kolaylaştıracak.
Güral, "Yüz binlerce insanın ekmek yediği bir sektör turizm. İlk duran sektördü, şimdi en hızlı hareketlenecek de bu sektör. İlim, bilim ve aklın ne kadar önemli olduğunu hepimiz gördük. Dikkat ederek bu süreci atlatacağız" diyor.