Salgın kimilerine ders vermemiş olabilir ama büyük şirketlerin böyle bir lüksü yok, topluma rol model olma arayışındaki markalar bunun yolunun çevreye saygıdan geçtiğinin de farkında.
Ne yazık ki Dünya Ekonomik Forumu verilerine göre, mesela dünyada elektronik atıkların miktarının 2021'de 52 milyon tona, 2050 de ise 120 milyon tona çıkması bekleniyor. Türkiye'de de atık miktarı ise Atığın Ötesinde isimli rapora göre 600 bin tona dayanmış durumda. İşin en çarpıcı kısmı da e-atıkların uygun yöntemlerle geri dönüştürülmesi halinde dünya çapında 62.5 milyar doların üzerinde bir fırsat kapısının açılacak olması.
İşte bu gerçeklerden yola çıkan ve aksiyon alan şirketlerden biri Vodafone. Biz de Türkiye'nin alacağı rolü ve Vodafane Türkiye'nin öncülüğünde bu ay kurulan Açık İnovasyon Platformunu'nu konuşmak üzere Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel ve REC Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Onur Akpulat ile online toplantıda bir araya geldik.
E-atık konusunda harekete geçmenin ne demek olduğu ve Türkiye'ye yapacağı katkıları Vodafone ve REC Türkiye işbirliği ile 'Atığın Ötesinde' isimli araştırma raporunda toparlanmış ve hem Türkiye'deki e-atıkların mevcut durumu analiz edilmiş hem de bu alanda acil çözüm bekleyen sorunlar dile getirilmiş.
Düşünün ki küresel ölçekte yüzde 20'si geri dönüştürülen elektronik atıkların ne yazık ki Türkiye'de sadece yüzde 3 gibi çok az bir kısmı geri dönüştürülüyor. Bu rakam bile e-atıkların ekonomiye ve çevreye verdiği zararı ve ekonominin kaybını net bir şekilde anlatıyor.
Hasan Süel, Vodafone olarak 2025 yılına kadar toplam sera gazı salınımını da yüzde 50 azaltmayı, tüm şebekeyi yüzde 100 yenilenebilir kaynaklardan enerjilendirmeyi ve şebeke atıklarının yüzde 100'ünü geri dönüştürmeyi hedeflediklerini hatırlatıyor ve bu nedenle geleceğin dijital dünyasının toplumsal, çevresel, ekonomik ihtiyaçlarına yine dijitalleşmeyi kullanarak yanıt veren bir platform tasarladıklarını söylüyor. Süel, "Açık İnovasyon Platformu ile e-atık konusunda çok paydaşlı ve bütünsel çözüm ortamı oluşturmak, gençlerle somut çözümler üretmek istiyoruz" diyor.
Yeni kurulan platform üniversite öğrencilerine, yeni mezunlara, genç girişimcilere ve girişimci adaylarına açık çağrı yapıyor ve "E-atık meselesine nasıl kapsayıcı, sistematik ve döngüsel çözümler üretiriz" sorusuna yönelik yenilikçi, teknolojik ve sürdürülebilir çözüm önerileri geliştirmeleri isteniyor. Süel, "Aslında, alışılmışın dışına çıkarak, bir karar verip proje yapmıyoruz; ne yapacağımıza karar vermek için bir platform kuruyoruz. E-atık konusunda radikal bir işbirliğine ihtiyaç var. Açık İnovasyon Platformu ile farklı bakış açılarını harmanlayıp sistemsel bir dönüşümün öncüsü olmayı hedefliyoruz" diyor.
Ne güzel ki Vodafone Türkiye'de cep telefonu ve diğer bilişim ekipmanlarının yüzde 85'ini geri dönüştürmeyi , yüzde 14'ünü ise tekrar kullanmayı başarmış. Süel, hedeflerinin yüzde 100'ünü dönüştürmek olduğunu söylüyor.
Şimdi bakalım çağrısını yaparak hayata geçen Açık İnovasyon Platformu'nda hangi fikirler öne çıkacak ve e-atık konusunda Türkiye'de radikal çözüm projelerine dönüşecek.