Virüs nedeniyle artık iş insanlarıyla sosyal mesafeye uygun şekilde bir araya geliyoruz. Dün sabah iki saati süren online toplantıda Dış Ekonomik İlişkiler Başkanı Nail Olpak ile birlikteydik. Öğrendik ki, 146 iş konseyi ne işlerine ne de ilgili ülkelerle olan ilişkilerine ara vermiş. Olpak, "İlk hafta sağlık endişesiyle geçti. Daha sonra çalışanın sağlığıyla ilgili tedbirler hızlıca alındı. Sağlığı ön planda tutarak işlerimizi askıya almadık" diyor. Her gün 15'e yakın iş konseyi ile online toplantılar yaptığını anlatıyor.
Sokağa çıkma yasağı doğru değil
Tümden bir sokağa çıkma yasağını doğru bulmadığını söyleyen Olpak, şöyle devam ediyor: "Bütün işletmeleri kapatmak uzun vadede mümkün değil. Gerekli tedbirleri alarak işlerimizi olabildiğince yürütmemiz gerekiyor. Ekonomi alanındaki çarkların optimal seviyede dönmesi gerektiği kanaatindeyiz. Bu görüşü Cumhurbaşkanı Erdoğan'a da ilettik." Bu dönemde her açıdan realist olmak gerektiğine inandıklarını anlatan Olpak, "Aksi halde, uzun süreceği öngörülen bu salgın döneminde işsiz, maaşını alamayan bir milyonlar ordusu ortaya çıkabilir ki bu yönetilemez. Bizi kaosa götürür. Bu süreçte istihdamımızı korumak öncelikli" diyor.
İhracatta kayıp yüzde 30
Olpak, nisan ayında ihracatta yüzde 30'u aşmayacak bir kayıp beklediklerini dile getirerek, şöyle konuşuyor: "İstanbul'un sınırları önemli. Sınırın doğu tarafında Tuzla yerine Dilovası olarak baz alınmasını valimizle görüştük. İhracatta, mart ayında yüzde 17 oranında bir düşüş yaşandı. Dün itibarıyla yüzde 30 seviyelerini aşmayacak bir şekilde düşüş bekleniyor. Dolayısıyla nisan böyle bir kayıp olursa, beklentinin daha kötü olduğu bu süreç zarfında, ihracattaki bu düşüşü normal ve hatta beklenenden daha iyi bir tablo olarak değerlendirebiliriz." Daha önce çek kredisini de gündeme getirdiklerini anlatan Olpak, "Eğer çek sorunu çözülmeseydi, 1 ya da 2 Nisan itibariyle başka büyük bir sorun ile karşı karşıya kalmış olabilirdik" diyor.
Yabancı para akışı ivmelenecek
Nail Olpak, önümüzdeki dönemde uluslararası yatırımın yer ararken bakacağı temel unsurun güven olacağını, güven inşa etmenin en önemli konu olduğunu söylüyor ve "Bu süreçte hangi ülke yatırımcılara daha fazla güven verirse, süreci iyi yönetirse, tedarik zincirini koparmazsa, hızlı adapte olursa ve ekonomi, ticaret ve üretim açısından ne kadar güçlü bir şekilde ayakta kalırsa, paranın ve yatırımın gidişatı o yöne doğru olacaktır. Bu bağlamda Türkiye açısından bu yıl yaz aylarının sonunda yabancı para akışının ivmeleneceğini tahmin ediyoruz. Ki dün bile Ziraat Bankası bir sendikasyon yaptı" diyor.