1994 yılında Türkiye çok büyük bir ekonomik kriz ve durgunluk yaşayınca, dönemin Arçelik Genel Müdürü Mehmet Ali Berkman ile konuşmuş ve üretime ara vermeyi planladıklarını öğrenmiştim. Gazeteciliğimin ilk dönemleriydi ve bir telefon görüşmesinin manşet olacak kadar önemli bilgiler içerdiğini yöneticilerimin telaşını görünce anlamam zor olmamıştı.
Bu görüşme 22 Mart 1994'te Sabah Gazetesi'nde "Arçelik üretime ara veriyor" manşetiyle yayınladığında ortalık karışmıştı.
Berkman'ın çalışanlarını 15 gün ücretli izne göndermeyi planladıklarını söylemesi bile çok büyük bir şok ve önemli bir haberdi.
Bugünlerde sık sık aklıma geliyor. Koç Holding'in amiral gemisinin üretime ara vermesi demek, Türkiye'deki durgunluğu ve ekonomik krizin boyutunu göstermesi açısından çok mesaj içeriyordu çünkü.
Bugünlerde hepimiz darmadağın olduk. Coronovirüsünün yayılma hızı tüm hayatı alt üst ediyor. Daha fazla yayılmasının önüne geçmek için fabrikalar bir bir üretime üstelik de çok daha uzun bir süre ara veriyor ama neredeyse tüm Türkiye durduğundan artık tek tek bir önemi dahi olamıyor. Kimi fabrikalarda kendi branşının dışında sağlık sisteminin büyük ihtiyacı olan solunum cihazı, maske, tulum gibi acil ve önemli ürünlerin seri üretimi planlanıyor.
Ancak tekrar yazmak istiyorum.
Topyekun bir yardım ve planlama hareketine ihtiyacımız var. İnsanlık yüzyılda bir olacak bir bilinmeyen felaketin acılarını, sancılarını yaşıyor.
Dün kuzeni İstanbul'daki Şişli Etfal Hastanesi'nde doktor olan bir arkadaşım, hastanenin acilen tulum ve maskeye ihtiyacı olduğunu yazdı bana.
Bunu doktorlar dile getiriyorsa, belli ki var olan malzemeler artık yetmiyor.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tüm gerekli ekipanın hastanelere dağıtıldığını söylemişti bir hafta önce. Ancak eminim ki vaka sayısı artıyor ve bu malzemelerin eksikliği baş gösteriyor.
İşte o nedenle iş dünyasına da büyük görev ve sorumluluk düşüyor.
Bir an önce hiç vakit kaybetmeden şu günlerde kıymetini çok daha iyi anladığımız doktorlarımızın güvenliği için ihtiyacı olan malzemeleri tedarik etmekte bir zincir oluştursunlar. Bizler de elimizden geldiği kadarıyla bu harekete yardım edelim.
ABD ve Avrupa'da şirketlerin dev yardımlarda bulunduklarını okuyoruz günlerdir. Türkiye'de de daha organize yardımlar için elbirliğiyle harekete geçmemiz gerekiyor. Az önce Sanko Holding'in 14 bin çalışanına 1000'er lira gıda yardımı yaptığı haberi geldi. Çok yerinde destek.
Evet çok ama çok zor günler.
Üretemeyen şirketler için işler hiç de kolay değil ama çalışanların durumu çok daha zor. Çalışanları işten çıkarıp, çaresiz bırakan küçüklü büyüklü şirketler olduğunun da farkındayım. Ancak daha ilk aydan havlu atıp, insanları çaresiz bırakan şirketleri kimsenin unutmayacağını buradan da yazmış olalım.