"Küresel meydan okumalara, birlikte tutum almak, ortak paydada buluşmak Çin ve Türkiye'ye çok katkı yapacak..." Bu cümleler Çin Uluslararası Yayın Grubu CIPG'nin Başkanı Zhanyuan Du'ya ait. Du, küresel yönetim ayağında çelişki ve sorunların gittikçe kendini gösterdiğini hatırlatıyor ve Çin ve Türkiye'nin aydınlarının ve temaslarının iş birliğinin artması gerektiğini söylüyor.
China Today ile işbirliğinin 7'inci yılında Turkuvaz Medya Grubu ile ortaklaşa düzenlenen, "Avrasya'ya Odaklanmak... Karşılıklı Yarar ve Ortak Kazanca Dayalı Çin-Türkiye Beşeri ve Kültürel Temasları" adını taşıyan konferansta, önümüzdeki yıllarda Çin ve Türkiye arasındaki ilişkilerin daha da güçlenmesinin iki ülkenin nasıl faydasına olduğu anlatıldı.
Toplantı sırasında Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy'dan, Çin'de Türk Yılı'nın yaşandığı 2018 yılında, Türkiye'ye gelen Çinli turistlerin sayısının 400 bini aştığını öğrendik. Öyle görünüyor ki Türkiye Yılı kapsamında yapılan etkinlikler Çinli turistlerde karşılık bulmuş ve tanıtımda da etkili olmuş. Ersoy, bu yıl sonunda da Türkiye'ye gelen Çinli turist sayısının 500 bini bulacağını söylüyor. Yeter mi derseniz tabii ki yetmez. İşte bunun için iki ülke arasında tanıtım toplantılarının sıkça yapılması gerektiği, Türkiye'nin eşsiz doğası, tarihi zenginliğinin yeni arayışlardaki Çinli turistlere aktarılmasının önemi de ortaya çıkıyor.
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İbrahim Gülle, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 20 milyar dolar mertebesinde olduğunu hatırlatıyor ama Gülle de bu ticaretin çok daha artması gerektiğinin farkında. 'Çin mal almak için nasıl ki uzak değilse, satmak için de uzak değildir' diyor. Gülle, ticaret diplomasisinin sahadaki oyuncuları olan iş insanlarının, yükselen popülizm ve korumacılık gibi ciddi riskler alan küresel ticarette ihracatı artırmak için büyük bir çabanın içinde olduğunu söylüyor.
Bakalım iki ülke arasında oluşacak diyaloglar ile gastronomi, sağlık ve kültür turları daha fazla Çinli turistleri Türkiye'ye çekecek mi? İki büyük ülke, özellikle kültür ve sanat hayatındaki zenginliklerini 2020 yılından itibaren daha fazla paylaşacak mı? Tüm bunlar olursa Zhanyuan Du'nun söylediği gibi küresel meydan okumalara birlikte tutum almak da daha kolaylaşır, ne dersiniz?
