İstanbul Modern'de Canan Tolon, ardından bu yıl 16'ncısı düzenlenen İstanbul Bienali ve son olarak da 14'üncü kez kapılarını açan sanat fuarı Contemporary İstanbul ile Türkiye dünya sanat arenasında eylül ayında öne çıkmayı başardı. Ekonomik açıdan zor geçen bir yıl olmasına rağmen, sanat dünyası boynunu eğmeden yoluna hem de güçlü bir şekilde devam ediyor.
Dün Contemporary İstanbul'u dolaşırken özellikle iki sanat eserinden çok etkilendim. İki sanatçı da bir taraftan teknolojiyi, inovasyonu son derece etkin bir şekilde kullanırken diğer taraftan dünyanın önündeki en önemli sorun olan küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliği ve gözetlenme çağına dair ciddi farkındalık yaratmışlar.
Sanatta dijitalelleşmeye odaklanan Vodafone Red'in işbirliğiyle Türk izleyicisiyle buluşan "Derin Şehir" ünlü sanatçı ve mimar Güvenç Özel imzasını taşıyor. Güvenç Özel, daha önce dünyaca ünlü mimar Frank Gehry ile de birlikte çalışmış ve Paris'teki etkileyici Louis Vuitton Vakfı Müzesi'ni tasarlayan ekibin de başında yer almıştı.
Öğreniyorum ki Los Angeles'ta yaşayan ve California Üniversitesi Los Angeles Kampüsü'nde çalışan Güvenç Özel, 2015'te NASA'nın düzenlediği 'Mars Kolonisi" adlı yarışmada 3'üncü olmuş. Özel yeni eseri için, içinde yaşadığımız şehirlerde sürekli olarak insan faaliyetlerini ve kent formunu belgeleyip denetleyen makinelerin, bu şehirleri nasıl gördüğü düşüncesinden yola çıkmış. Derin Şehir, yapay zeka kullanılarak üretilen görseller ile endüstriyel robotların bir arada bu ölçekte kullanıldığı dünyadaki ilk sanat eseri olma özelliğini de taşıyor. Güvenç Özel, bu dijital eser ile izleyicinin İstanbul, Hong Kong, Roma ve New York gibi dünyanın önde kentlerinde var olan algoritmik ve optik gözetleme ve kontrol mekanizmalarını deneyimleyeceği benzersiz bir mekansal deneyim sunuyor.
Diğer sanat eseri ise New York'ta yaşayan akademisyen ve sanatçı Orkan Telhan'a ait, 'Matadorun Meyveleri' isimli proje. Telhan'a göre, bilim ve sanatı ayırmak imkânsız. Dolayısı ile bir sanat eseri olarak ilham veren proje aynı zamanda bir bilim projesi. Şöyle ki nesli tükenmiş meyvelerin genetiğini, iklim değişikliği yüzünden üreyen yeni bakterilere enjekte eden Telhan, böylece önümüzdeki günlerde küresel ısınmayla hayatımızdan gidecek olan pek çok tadı ya da ürünü yaşatmanın bir yolunu buluyor. Yani aslında küresel bir felaket olan gezegendeki ısınmaya ciddi bir çözüm getiriyor.
Bu iki eserin yanı sıra Contemporary'de sanatçı Server Demirtaş, çağın teknolojik araçlarına meydan okuyarak, kinetik heykeliyle en çok dikkat çeken eserin sanatçısı olarak karşımıza çıkıyor. Şu sıralar Mozart'ın Lacrimosa'sından ve Leonard Cohen'in 'Bird on wire' şarkısından ilham alan sanatçı Seçkin Pirim'in de her zaman alışık olduğumuz tarzının dışına çıkması da dikkat çekiyor.
Akbank'ın sponsorluğunda gerçekleşen ve direktörlüğünü Fransız bağımsız küratör ve serge düzenleyicisi Anissa Touati'nin yaptığı fuarda, 22 ülkeden 74 galeri ve 510 sanat eseri ile 1400'den fazla çağdaş sanat eseri yer alıyor.