Seçimlerden gözümüzü açamıyoruz belki ama önceki gün Manisa'da Vestel City'de gördüklerim Türkiye'nin geleceğine olan inancımı katlıyor.
Bir tarafta fiyatı 16 bin liraya kadar çıkan ithal mobil telefonlar, öte yanda o telefonların tüm özelliklerini barındıran yerli üretim mobil cihazlar. Türkiye'nin ithalatını makul ölçülerde azaltıp, yerli üretime ve tüketime ağırlık vermediği sürece içinde bulunduğumuz ekonomik zorlukları aşmamız zor. O halde bir 'yerli malı' farkındalığı yaratmamız gerekmiyor mu?
Vestel CEO'su Turan Erdoğan, mobil telefon fiyatlarının özellikle ithal modellerde yüksekliğinden söz açılınca haklı olarak, "İyi ama biz burada tüm teknolojiyi de geliştirerek yerli üretiyoruz.
Üstelik fiyatı çok daha makul. Herhalde yerliyiz diye onlar daha çok satıyor" diyerek sitem ediyor.
Hakikaten devir yerli üretimi destekleme devri olmalı. Bakın, 2015 yılında hedefine Endüstri 4.0'ı koyan, bu konuda Almanya'yı dahi geride bırakmayı adeta kendine ilke edinen, beyaz eşya ve elektronik eşya üreten tüm fabrikalarında üretimin ve satışın tüm süreçlerini robot, yapay zeka kullanarak en son teknolojiyle dönüştüren bir kampusten söz ediyorum.
Zorlu Holding CEO'su Ömer Yüngül, Vestel CEO'su Turan Erdoğan, Vestel Beyaz Eşya Genel Müdürü Erdal Haspolat ve Vestel Ar-Ge Genel Müdürü Murat Sarpel ile birlikte tesisleri dolaşırken 17'si doktoralı 1.600 Araştırma-Geliştirme Bölümü mühendislerinden bazılarıyla tanıştım. Özellikle üretim süreçlerine önderlik eden kadın mühendislerin çalışmalarından çok etkilendiğimi de söylemeliyim.
Şu anda Vestel City'de Endüstri 4.0 için yapılan yatırımlar sayesinde 600 bin adet ilave kapasite, yeni bir montaj hattı devreye alınmadan gerçekleşmiş.
Vestel yönetimi bunun için aslında yaklaşık 450 bin dolarlık bir yatırım söz konusu olduğunu ama teknolojik dönüşümle buna gerek kalmadığını söylüyor. Üstelik bu yatırımla personel sayısı yüzde 6 artarken, fazla mesai yüzde 14 azalmış. Vestel City hakikaten çok etkileyici. Etrafta kendi kendine giden ve bir insanla karşılaştığında durup, onun geçmesini bekleyen akıllı araçlar en ağır yükleri fabika içinde oradan oraya taşıyor, robotlar hem insanlarla hem de kendi aralarında uyumlu bir şekilde çalışıyor.
Saniyeler içinde üretim gerçekleşiyor ve bu sayesinde üretim kusursuz bir şekilde ilerliyor.
Vestel City'de sanal gerçeklik, yapay zeka ile ilgili çalışmaların en üst seviyeye çıkarılmasıyla robot programlama, veri analisti gibi yeni meslek grupları da ortaya çıkmış.
Vestel, robotların üretim süreçlerine dahil edilmesiyle ürün başına 5-7 euroluk tasarruf etmeyi başarmış.
Sanıyorum, geriye artık Türkiye'de üretilen katma değeri yüksek üretimin daha çok desteklenmesi kalıyor.