GAP Çok Amaçlı Toplum Merkezleri'nin (ÇATOM) Güney Doğu Anadolu Bölgesi'nde değiştirdiği hayatların hikâyesini uzun zamandır takip ediyoruz. Bölgede sayıları 48'e ulaşan ÇATOM 1995 yılından bu yana 1.5 milyon kadına ulaşarak, istihdama ve üretime katılmalarının önünü açtı.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) da 2008'den bu yana Güneydoğu Anadolu'daki kadınların sosyal ve ekonomik olarak güçlenmesi amacıyla GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ile ortak birçok projeye imza attı. Şimdi bu projeler Kapsayıcı İş Modeli çerçevesinde genişlemeye başladı ve Koton gibi Türkiye'nin önde gelen perakende markasıyla güçlü ve sürdürülebilir projelerin de başlamasına vesile oldu.
Bu hafta başında Koton markasının kurucularından Gülden Yılmaz ve şirketin kadın yöneticilerinden oluşan kalabalık bir ekip ile Kilis'te "El Emeği Projesi"nin geldiği aşamayı görmeye gittik.
Projeyi Gülden ve Yılmaz Yılmaz'ın o sırada lise öğrencisi olan kızı Deniz Yılmaz geliştiriyor ve Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Şanlıurfa ve Şırnak'taki kadınlara kadar uzanan harika bir projeyi Koton markasının hayata geçirmesine vesile oluyor.
2016'da başlayan proje hali hazırda bölgedeki 6 bin 500 kadına gelir kaynağı olmuş. UNDP, GAP Bölge İdaresi Başkanlığı ve İsveç Uluslararası Kalkınma Ajansı'nın finansal desteği ile yürütülen 'GAP Bölgesi'nde Kadının Güçlenmesinde Yenilikler Projesi' kapsamında, Koton ilk kez 2016 yılında bölgedeki kadınların katkısıyla üretilen 11 bin 645 bin adetlik koleksiyon yurt içindeki 90, yurtdışındaki 37 mağazasında satışa sunmuş. Bugün üretim 291 bin adede ulaşırken, 5 ilde başlayan işbirliği modeli de 8 ildeki 18 ÇATOM'a yayılmış.
Yılmaz yaklaşık 300 binlik üretimle bölge kadınlarına 2 milyon liranın üzerinde gelir yarattıklarını söylüyor. Bizim ziyaret ettiğimiz Kilis'teki ÇATOM atölyelerinde çalışan ve içlerinde Suriyeli göçmenlerin de olduğu kadınlar ayda ortalama 600 ile 900 lira arasında gelir elde ettiklerini söylüyorlardı. Yılmaz, "ÇATOM'daki kadınlarla Koton Genel Merkezdeki çalışanlarımız arasında 'kız kardeşlik bağı' oluşturduk. Bu sebeple bu proje sadece bir koleksiyondan ibaret değil, 'El Emeği Projesi' bizim göz bebeğimiz" diyor.
Tüm iş dünyasına örnek olması gereken güzel bir proje istikrarlı bir şekilde yoluna her gün daha fazla kadını katarak devam ediyor. Koton, bölgede yaptırdığı işleri daha önce Çin gibi Uzak Doğu ülkelerinde yaptırıyordu ama 'bu ülkeden kazandığını bu ülkeye geri vermek' anlayışıyla yönünü Türkiye'ye döndü. Kadınlarla sohbet edince görüyorum ki ne kadar çok iş gelirse, o kadar çok çalışmaya hazırlar. Peki diğer firmalar da gelir mi?
Gülden Yılmaz, bölgede yaratılan ekonomiyi büyütmek için iş dünyasına çağrı yapıyor. Hepsi birbirinden değerli Adalet Budak ve Nimet Taş gibi kadınların canla başla çalıştığı ÇATOM'ların mevcut üretim kabiliyeti ve potansiyelini övüyor ve farklı sektörlerdeki marka ve üreticileri bölgede sürdürülebilir iş modelleri oluşturmaya davet ediyor. Dileriz diğer markalar da bu tarz projelerle bölge kadınlarını üretime dahil etsinler.