En zorlu coğrafyalarda, zor şartlar altında inşaat projeleri üstlenip her defasında da zamanından önce bitiren dünyada Türk şirketlerinden başka şirket var mı bilmiyorum.
Hafta ortası Kuveyt'e indiğimizde hava sıcıklığı 43 dereceyi gösteriyordu. Oysa bana hissettirdiği 60 derece gibiydi. Öylesine bunaltıcı bir sıcak vardı ama orada çalışan Türkler çok iyi bir zamanda gittiğimiz konusunda hemfikirdi.
Çünkü yaz aylarında sıcaklık sahiden 60 derecelere ulaşıyormuş.
Limak Vakfı'nın 'Türkiye'nin Mühendis Kızları' projesinin Kuveyt'te hayata geçişini ve mühendislik okuyan kız öğrencilerini projeye nasıl entegre olduğunu görmeye gitmiştik ve projenin ortağı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olduğu için Bakan Dr. Fatma Betül Sayan Kaya da seyahate katılmıştı. Dün bu köşede bu projeden söz ettim.
Ancak Limak'ın ihalesini kazandığı ve inşaatına 8 ay önce başladığı ve olağanüstü hava koşullarına rağmen şimdiden yüzde 20'sini tamamladığı Kuveyt'in yeni hava limanı projesiyle ilgili öğrendiklerim bugüne kaldı.
Akşam Büyükelçisi Murat Tamer'in rezidansında Türk heyetiyle birlikte Kuveyt Çalışma ve Sosyal İşler Bakanı Hind Subaih Barrak Al-Subaih onuruna verdiği akşam yemeği sırasında, Limak İnşaat Yönetim Kurulu Feyiz Genç bir fotoğraf gösterdi ve "İşte bunlar çölde açan çiçekler" dedi. Bir şantiyede gece dev spotların altında rengarenk onun üzerinde robotu andıran kollarıyla dev beton pompaları ve hummalı bir çalışma görülüyordu fotoğrafta. "Şu anda mı" diye sorunca Genç'e görmek isteyip istemediğimi sordu ve gece yarısı Limak Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir ve Limak'ın mühendis kökenli yönetici ekibinden Melek Güvener ile birlikte şantiyenin yolunu tuttuk.
Tesadüf bu ya. Bir rekorun yaşandığı geceye denk gelmiştik. Kuveyt tarihinde tek seferde dökülen en büyük beton miktarı o gece dökülüyor. Tam 5 bin 900 metreküp beton!
Gündüz 2 bin kişinin çalıştığı şantiyede o sırada 600 kişi çalışıyordu ve Limak'ın kurucularından Nihat Özdemir'in kardeşi Bahaddin Özmedir de o gece şantiyede sabahlayanlar arasındaydı. Feyiz Genç, şu anda Kuveyt, Çin, Türkiye, Dubai, Doha ve Suudi Arabistan'da bu şantiye için mal üreten 10 bin kişi olduğunu söylüyor. Neticede 25 milyon yolcu kapasiteli olmasına rağmen çok geniş bir alana yayılmış olan 4.6 milyar dolarlık büyük bir proje ve sadece dizayn ve kontrollük hizmeti için dünya çapında ünlü mimar Norman Foster'ın ofisine ödenen para 350 milyon euro. Kuveytliler en iddialı havalimanına sahip olmak için paradan kaçınmamışlardı.
Her zaman olduğu gibi bu projede de Türk şirketi, "Biz 4 yılda bitireceğiz" diyerek ihaleyi alıyor ve Kuveyt yönetimi şahit olduğu projenin her yeni aşaması için kutlama mesajları geçip duruyor.
Doğrusu insan bizzat gidip yerinde o çalışma şevkini, kadın mühendislerin gece yarısı falan dinlemeyip bizzat sahada aktif nasıl rol aldığını da görünce bu ülkenin sırtı yere gelmez diyor.