Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞELALE KADAK

81 bin kişiye toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi

Yapılan tüm araştırmalar gösteriyor ki hâlâ en yaygın ayrımcılık kadınlara karşı yapılıyor. Bu konu sadece Türkiye'nin meselesi de değil ülkelerin cinsiyet uçurumu karneleri bir iki gelişmiş ülke hariç hep kötü ama Türkiye bu konudaki sıralamalarda ne yazık ki hep listelerin altlarında yer alıyor. O nedenle Türkiye'nin dört bir yanında tolumsal cinsiyet eşitliğiyle ilgili atılan her adımın büyük bir önemi var.
2015'ten bu yana Türkiye'nin 81 ilinde 250 çalışan ve 118 Ülkem İçin Elçisi ile tam 81 bin kişiye Toplumsal Cinsiyet Eşitliği veren Koç Holding'in geçtiğimiz perşembe Çanakkale bölgesinde bayilere verdiği eğitim saha çalışmasına katılma fırsatı buldum. Çanakkale'deki seminer Opet bayi Turgay Kılıç'ın organizasyonu ile düzenlenmişti. Koç'un Opet, Arçelik, Ford ve Beko bayilerinin katıldığı organizasyonlarda bugüne kadar 14 bin km yol kat edilmiş, 3 bin bayiye erişilmiş, 45 ilköğretim okulunda 4 bine yakın öğrenci seminerlere katılmış, kamu kurum ve kuruluşlarından, yerel yönetimlerden, üniversitelerden toplamda 2 bin kişiye ulaşılmış.
Koç Holding Dış İlişkiler ve Kurumsal İletişim Direktörü Oya Ünlü Kızıl, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sadece kadınları değil tüm insanları ilgilendirdiğini söylüyor ve 91'inci yılını kutlayan Koç Holding'in sadece ekonomik değil sosyal kalkınma için de büyük emek harcadığını vurguluyor.
Koç Grubu'nun erişim gücü 100 bine yaklaşan çalışanın dışında, bayileriyle yarım milyonu, aileleriyle ve çevreleriyle rahatlıkla 2-3 milyonu buluyor. AÇEV ve TAP Vakfı'nın katkılarıyla önyargıları yıkmak ve cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık yaratmak için ülke genelinde kapsamlı bir çalışma yürütülüyor.
Temelde anlatılan o kadar sade, basit ve gerçek ki. Kadın ve erkek çok az farkla doğuyor ancak daha sonra toplumun sonradan öğrettiği ve kadını geriye iten iç karartıcı, yaralayıcı farklar oluşuyor ki işte mücadele edilmesi gereken de bu.
Rakamlar ne yazık ki içimizi acıtıyor. Türkiye'de hala 5.6 milyon kadın ya hiç okuma yazma bilmiyor ya da çok az biliyor. Bunun yanında okuma yazma bilmeyen erkek sayısı 555 bin. Ülkemizde kararlar hala erkekler tarafından veriliyor. Varlıkların sadece yüzde 2'si kadınlara ait. Polis'in yüzde 5'i, üniversite rektörlerinin yüzde 7'si, yönetim kurulu üyelerinin yüzde 8'i, yerel yönetimlerin yüzde 10'u, üst düzey yöneticilerin yüzde 12'si, yüksek yargının yüzde 14'ü ve milletvekillerinin sadece yüzde 18'i kadın. İstihdamda ise 27 milyon kadının 20 milyonu çalışmıyor. Oysa 26 milyon erkeğin sadece 8 milyonu çalışmıyor. Çalışanların da önemli bir kısmı ücretsiz aile işinde yer alıyor. Ülkemizde her 3 kadından 1'i fiziksel şiddete maruz kalıyor, son 6 yılda 1700 kadının erkekler tarafından öldürüldüğü istatistiklere girmiş durumda. Çalışan kadının üzerindeki yükü ise en güzel şu araştırma ortaya koymuş. Karı koca öğretmen bir çift işten eve dönünce erkek sadece 51 dakika çalışıyor, kadın ise 5 saat 17 dakika!
Kızıl, "Toplumsal cinsiyet eşitliğini desteklememizin, her anlamda daha güçlü bir Türkiye'nin kapılarını açacağının farkındayız. Bu yüzden her seviyede ve her iş kategorisinde eşit temsili hedefliyoruz" diyor.
Öyle ya bu eğitimler tabana yayıldıkça, kadına karşı önyargılar azalacak, şiddet de azalacak, kadın çalışacağı için işgücüne katılım artacak, ekonomi büyüyecek. Kişi başına milli gelir artacak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA