Dijitalleşmeyi öne çıkaran 'Endüstri 4.0'ın yakın gelecekte rekabeti nasıl etkileyeceğinin bilincinde olan şirketlerde hummalı çalışmalar olduğunu biliyoruz. Bir de önümüzde 2023 hedefleri var ki o da çok iddialı. İyi ama fabrikalar teknolojik anlamda yeterliliklerini üst seviyelere çıkartmak için uğraşırken, işgücü ne durumda?
Şimdiye görüştüğüm tüm sanayiciler en büyük sıkıntılarını istenilen kriterlere sahip işçi bulamamak olarak belirtti.
Öğreniyoruz ki meslek liselerinde nitelikli eğitim alanlar da fabrika yerine alışveriş merkezlerine yöneliyormuş.
Önceki akşam da 'Türkiye İçin Mesleki Eğitime Tam Destek Projesi'ni (METAD) konuşmak üzere bir araya geldiğimiz ve Türkiye imalat sanayinde cironun yüzde 11'ini, metal sanayinde cironun yüzde 31'ini temsil eden Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası'nın (MESS) Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen aynı konudan yakındı.
Dijital çağa uymuş, iyi eğitimli bir teknik ekibe ihtiyaç var. Kudret Önen, "Elde tornavida vida sıkma devri çoktan bitti" diyor.
Biraz da gençler fabrikalarda neler olup bittiğini, robotların ne kadar devrede olduğunu bilmedikleri için o ortamlarda çalışmayı cazip bulmuyor.
İşte MESS bu durumu değiştirmek için harekete geçmiş.
METAD Projesi'ni Milli Eğitim Bakanlığı ile imzaladığı protokolle hayata geçiren MESS, sektör-okulişletme işbirliğini geliştirmeyi hedefliyor.
Hepimizin bildiği gerçekler, üniversite mezunu binlerce insan boş gezerken, bir meslek edinerek daha hızlı iş yaşamına katılmalarının mümkün olmasına rağmen, aileler çocuklarının meslek liselerinde okumasını istemiyor. Daha da kötüsü MESS elindeki bir araştırmaya dayanarak, meslek liselerinde okuyan gençlerin aldıkları eğitimi uygulayacakları meslekleri de seçmedikleri, fabrikalar yerine AVM'de güvenlik görevlisi olmak için çırpındığını aktarıyor bize.
Bunun sebebini hepimiz merak ediyoruz.
Kudret Önen, "AVM demek steril ortam, ellerinde telefon sosyal medya takibi kolay. Oysa fabrikada bunları yapamayacaklar" diye açıklıyor.
Netice itibariyle MESS bu yıl mavi ve beyaz yaka fark etmeksizin çalışanların mesleki eğitimde metal işkoluyla ilgi alanlarında okuyan çocuklarına burs vererek bir cazibe yaratmış. Bu yıl alan zorunluluğu bulunmayan 9. Sınıflar kapsama alınmış ve 10 ay için toplam 1000 lira, metal iş koluyla ilgili anlarda okuyan 10, 11, 12. Sınıflar için toplam 2000 lira burs ödemeye başlamış.
Şu anda yüzde 25'i kız olmak üzere 1000 kişiye ulaşmışlar, önümüzdeki yıl sayı 1800'ü geçecekmiş.
MESS, 30 meslek lisesiyle 40 işletmeyi birlikte çalışmak üzere projenin altına almış. Dolayısıyla gençler lisede okurken, fabrikadaki ortamın vida sıkmaktan öte olduğunu, ileri teknolojiler üreten ar-ge merkezleriyle çok daha cazip çalışma ortamına sahip olduğunu görmüş olacak ve AVM'de çalışmak için çırpınmayacak.
En azından MESS'in amacı bu.
MESS, 200 üyesinin 172 bin çalışanının doğrudan istihdam edildiği işyerlerini kapsayan toplu iş sözleşmelerini akdeteden bir sendika.
Dolayısıyla önceliği de MESS üyesi fabrikalarda çalışan işçilerin çocuklarına veriyor.
Gündemimiz çok yoğun.
Çözülmesi gereken çok konu varken, bu tarz eğitim meseleleri önceliğini yitiriyor. Ancak gelecek o kadar da uzak değil. 2023 hedeflerine Türkiye ancak bu tarz girişimlerle ulaşabilecek. Dünyada çetin bir rekabet var. O rekabete de ülke olarak güçlü bir şekilde hazırlanmamız şart. Dilerim bu tarz mesleki eğitimler yaygınlaşır ve Milli Eğitim Bakanlığı tüm Türkiye'ye ve tüm sektörlere bu tarz projelerin yayılması için öncülük edip, sektörleri de harekete geçirir.