'İstisnalar hariç şehirler kimliksiz yapılarla dolu. Geri çekilin biraz ve hangi medeniyetin temsilcileri burada yaşıyor diye bakın, asla belli değil. Bana Safranbolu'yu örnek verebilirsiniz. Ama istisna olur. Genel olarak arabesk bir yapı var. Her telden çalıyor.
Bir sokağa giriyorsunuz, tamirhane, yanında 3 tane yüksek bina, hemen yanında araba yıkama yeri vs...
ABD'ye gittiğimde Washington'ın planlarını gösterdiler.
405 yıl önce yapılmış. Bizde erken planlama 30-40 belki 50 yıl önce. Çoğu yer plansız. Depremden etkilenecek konut sayısı 5 milyonun üzerinde.
Tehlike yaklaşıyor, hızlı adım atamıyoruz.
Eskileri yıkmak zor da hadi kolay diyelim. Yeni yapılan binalar doğru düzgün olmazsa 200 sene orada kalır, bir daha yıkılmaz da. O yüzden insan odaklı, çevreye ve tarihe saygılı olması için uğraşıyoruz.' Doğrusu Türkiye'nin Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki söylediği için yukarıdaki cümleleri çok ama çok önemsiyorum. Çok yerinde tespitleri ancak bu ülkenin yönetiminde olanlar söyleyip takipçisi olursa, uygulayıcılar daha dikkatli olur.
Kentsel dönüşüm şehirlerimiz için öylesine hayati öneme sahip ki insanca yaşam alanlarına kavuşmak için, nefes alacağımız yeşil alanların fazlalaşması için, ulaşım gibi en temel ihtiyaçlarımızın temininde çile çekmemek için en doğru kentsel dönüşüme ihtiyacımız var.
İşte bu yüzden Sabah Gazetesi kentsel dönüşüm ve akıllı şehirler konusunun takipçisi olmayı seçti ve İstanbul'dan başlayarak kentsel dönüşümün hayati önemi olan şehirleri Kentsel Dönüşüm ve Akıllı Şehirler Kurultayı ile dolaşmaya başladı.
İstanbul'dan sonra ikinci durak önceki gün Bursa'ydı ve daha önce olduğu gibi inşaat sektörünün önde gelen isimleri, bakanlık yetkilileri, yerel yöneticiler, akademisyenler sorunları masaya yatırıp sorun çözmeye, en iyiyi bulmaya odaklandı.
Kışlalar yeşil alan olacak!
Bu toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan sonra Bakan Haseki'nin ağzından da askeri kışlaların yeşil alan olması yolundaki hükümetin kararlılığını bir daha duymayı çok önemsedim. Neticede sadece İstanbul'un merkezinde boşaltılacak alanın ölçüsü 3 bin 756 hektar olarak hesaplanıyor.
Yani yaklaşık 5 bin 250 futbol sahası. Bu kadar yeşil alan gerekli mi sorusu soranlara, Londra'nın yüzde 30'unu oluşturan 1800 park, bahçe ve açık alanı hatırlatmak istiyorum. Milyonlarca turist çeken yerler arasında işte bu parklar geliyor.
İçindeki gül bahçeleri, kilometrelerce yürüyüş parkurları, spor alanları, sandal gezintileri yapılan yapay göller, ünlü mimarlara çizdirilmiş galeriler, müzeler, hayvanat bahçeleri, anıtlar, çeşmelerle hepsi birer cazibe merkezine dönüşmüş durumda.
Bursa bu konuda şanslı. Niye diyecek olursanız, 4 bin 500 bina yıkıp, yeşil alan ve sosyal tesis yaratan ve hala yıkmaya devam eden bu konuda bilinçlenmiş bir belediye başkanına sahip. Türkiye'nin en önemli sanayi kenti Bursa'nın Belediye Başkanı Recep Altepe hızla sanayiyi şehir dışına çıkartıyor. Ne güzel.