Çocukları dinlemeye başladığım anda bu ülkenin geleceğine daha çok güveniyorum. Her ne kadar, geç kalıyoruz diye endişe etsem de kod yazan çocukların özgüvenli sunumlarına tanıklık edince Türkiye'nin hikâyesinin değişeceğine olan inancım da artıyor.
Düşünün ki, sadece 16 saat basit ve görsel bir programlama dili olan KODU eğitimi alan çocuklar öyle muhteşem doğa bilinci ön planda bilgisayar oyunları yapmış ki, çocuklarımıza imkân verildiği takdirde ne kadar hazır olduklarını göstermeye yetmiş de artmıştı bile.
Microsoft Türkiye, Finansbank ve Habitat Derneği işbirliği ile çocukları kod yazmaya teşvik etmek için düzenlenen Kodu Cup Türkiye finali önceki gün Finansbank Genel Müdürlük binasının konferans salonunda gerçekleşti.
8 ila 14 yaş arasındaki 75 öğrenci de kod yazarak geliştirdikleri 165 eğlenceli oyunla yarışmaya katılmış.
Öğreniyorum ki 'Minik Parmaklar Geleceği Programlıyor' projesi kapsamında Habitat Derneği, 22 ilde 130 gönüllü eğitmen yetiştirmiş ve farklı illerde kurdukları işbirlikleriyle 5 bin çocuğun yukarıda sözünü ettiğim 16 saatlik eğitimden geçmesini sağlamış.
Her ne kadar o gün bazı ekipler birinci, ikinci ve üçüncü olarak yarışmayı dereceyle bitirse de bana göre katılan tüm çocuklar şahane bir iş çıkarmıştı.
Finansbank Genel Müdürü Temel Güzeloğlu, Microsoft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu ve Habitat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sezai Hazır'ın da bizzat ödülleri vermek üzere aynı gün çocuklarla bir araya gelmesi de güzeldi. Temel Güzeloğlu, heyecanla sunumlarını dinledikleri parlak fikirli, zihni açık bu nesil ile hedeflendiği gibi Türkiye'yi bilişim üssü haline getirmenin zor olmadığını söylüyor ki ben de aynen katılıyorum. Microsoft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu'nun söylediği gibi de Endüstri 4.0'ı konuştuğumuz şu günlerde erken kodlayan yol alır.