Türk Silahlı Kuvvetleri'ne sızmış FETÖ'cü teröristler tarafından kalkışılan kanlı darbe girişiminin ardından iş dünyasının nasıl seferber olduğunu, demokrasiye sahip çıktığını ve yurtdışında Türkiye aleyhine yapılan kara propagandayla nasıl mücadele ettiğini bu sütunlarda yazdım.
Dün de elime Global Yatırım Holding'in kurucu ortaklarından Mehmet Kutman'ın 21 Temmuz'da kişisel e-mail'inden aralarında kanaat önderleri, eski başbakanlar, bakanlar, parlamenterler, akademisyenler, gazeteciler ve sanatçıların da olduğu 10 bin kişiye gönderdiği mektup geçti.
Kutman mektubuna, 25 yıldır Türkiye'de finans piyasasının içinde olduğunu ve şimdiye kadar kimseye politik içeriğe sahip bir mesaj göndermediğini ve bu nedenle bu mektubun şaşırtıcı gelebileceğine söyleyerek başlamış ve 15 Temmuz'da Türkiye'de demokrasiye yapılan korkunç saldırının yarattığı infiali ve ne güzel ki bu olaydan sonra sanılanın aksine ülkenin hiç olmadığı kadar çok birlik ve beraberlik içerisine girerek, FETÖ'cü darbecilere karşı en büyük ve en güzel cevabı verdiğini söylemiş.
Kutman'ın mektubu bir hayli uzun. Özetle, Türk halkının demokrasiye sahip çıkmak için topyekun bir mücadeleye girdiğini, ancak buna rağmen seri bir şekilde dışarda Türkiye aleyhine sosyal medya aracılığıyla yayınlar yapıldığını hatırlatmış Kutman ve "Araştırmadan, soruşturmadan bu haberlere lütfen itibar etmeyin.
Eleştirebilirsiniz ancak önce gerçekleri okuyun" demiş.
Mehmet Kutman, mektubunda Fethullahçı Terör Örgütü'nün Türkiye'nin tartışmasız en büyük sorunu olduğunu ve başta ABD'de yaşayan örgütün elebaşı Gülen olmak üzere devletin her kademesine sızan örgüt elemanlarının bir an önce yakalanıp, adalete teslim edilmesinin dünyada ve Türkiye'de barış için şart olduğunu da dile getirmiş ve Gülen ve ekibinin Usama Bin Ladin ve İŞİD kadar tehlikeli olduğunu ve işte bu nedenle bu mektubu alan herkesin Türkiye'nin bu önemli mücadelesine destek olmasını istemiş. Kutman şahsen kendisinin de atılan her adımı desteklediğini ve her türlü desteği de verdiğini ve vermeye de devam edeceğini söylemiş.
Kutman mektubuna sayızı cevap almış kuşkusuz. İçlerinden biri Yale Üniversitesi Başkanı Peter Salovey'e ait. 3 Ağustos'ta verdiği cevapta Salovey, Yale Üniversitesi'ndeki herkesin Kutman'ın iyi olduğu haberini aldığı için sevindiğini ve insan hakları, demokrasi ve Türkiye'nin refahı için gösterdiği tutkulu mücadeleye hayran kaldığını ve iyi bir gelecek için Kutman'ın umutlarını kendisinin de paylaştığını ifade etmiş.
Sanıyorum işte böyle dört bir koldan yapılan mücadelelerle Türkiye'nin zedelenen imajı düzelecek. Dün de Türkiye'deki organizasyon şirketlerinin Londra'da bu ay sonuna doğru düzenlenecek olan önemli bir uluslararası organizasyona, 'Türkiye'de aslında ne oluyor' konulu bir panel koydurtduklarından söz etmiştim. Bıkmadan, usanmadan yapılan etkili lobi eni sonu işe yarayacak, Türkiye'nin önü açılacak kuşkusuz.