En beklenmedik, en fırtınalı ve şimdi olduğu gibi en acı zamanlarda kimin krizi nasıl yönettiği çok önem kazanıyor. Doğrusu son birkaç günde yaşananları gözleyince, THY, TAV ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi'nin kriz yönetiminde izledikleri yolu çok başarılı buldum.
Herşeyden önce, valinin önderliğindeki kriz masasında polisi, sağlık görevlileri ve havalimanında iş yapan tüm kurum ve kuruluşların entegre bir şekilde hayatı normale döndürmek için olay gecesi canla başla çalıştıklarını öğreniyoruz.
TAV CEO'su Sani Şener'in kaos durumlarında nasıl hızlı hareket ettiği ve sahanın içinden krizi nasıl yönettiği aslında benim için yeni bir durum değil. Libya'da havalimanı inşaa ederken bir anda iç savaş patlak verdiğinde de aynı hızda Libya'ya giderek hem çalışanlarının yanında olmuş, hem dünyanın dört bir yanından gelen işçileri güvenli bir şekilde ülkeden tahliye etmiş, bununla da yetinmemiş başka yardım isteyenlerin yardımına koşmuştu.
Önceki gün öğreniyorum ki, Atatürk Havalimanı'nında bombalar patladıktan 20 dakika sonra Sani Şener havalimanına giderek sahanın içinde tüm ekibiyle birlikte krizi yönetmeye başlamış. TAV, bu hain saldırıda en büyük kaybı veren kurumların başında geliyor. Bir yandan çalışma arkadaşlarını yitirmenin verdiği acıyla boğuşurken, diğer yandan da olağanüstü bir çabayla havalimanını sabah 8'de açmak için müthiş bir çabanın içine girdi.
Hiç bir şey tesadüf değil. Bu sütunlarda TAV'ın hikâyesinin Harvard'a vaka çalışması olduğunu ve Sani Şener'in de ilk derse katılarak TAV'ın nasıl bugünlere geldiğini anlattığını yazmıştım. Benzer saldırının ardından 10 günde ancak havalimanını açabilen Belçika örneği henüz yeni yaşanmışken, TAV'ın havalimanını tüm uluslararası uçuşlara 12 saat geçmeden açmış olması müthiş değil mi? Duyuyorum ki, uluslararası camia da aynı şekilde bu gelişmeyi hayranlıkla ve de şaşkınlıkla izlemiş. THY ve DHMİ'nin yöneticilerinin aldığı seri kararların da bu sonuçta etkisi büyük.
THY Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı önderliğinde bir kriz masası oluşturulduğunu ve krizin içeriden anında yönetilmeye başlandığını biliyoruz. Ancak bir de müşteri tarafından gözlemler var. THY, elinde bileti olan tüm yolculara hemen birkaç saat sonra mesaj göndermeye başladı ve hangi şartlarda bilet alınmış olursa olsun, hiç bir ceza ödemeden, hiç bir şart sunulmadan ve üstelik 31 Temmuza kadar her türlü değişikliği yapmalarına imkan tanıdı. Kimle konuştuysam çevremde herkes bu hızlı ve müşterinin kayıtsız şartsız yanında durma tavrını çok ama çok beğenmiş.
Global marka çıkaramadık deyip duruyoruz ama bence bugün bakınca karşımda, olağanüstü şartlarda olağanüstü bir çalışmayla herşeyi yoluna koymaya çalışan müthiş global markalar görüyorum.
TAV yönetimi havalimanında kaybettikleri 12 çalışanları için bir anma düzenledi. Havalimanı 12 saat bile geçmeden hizmete açıldı ve şimdi de büyük travma geçiren çalışanlarına dönük psikolojik yardımlara başlayacaklarını duyuyorum. Allah bir daha böyle bir felaketi ülkemize de tüm dünyaya da yaşatmasın. Saldırıda hayatını kaybedenlere başsağlığı, yakınlarına sabır diliyorum.