Haftalar öncesinden belirlenmiş randevuydu. İstanbul Modern, ilk kez yaşayan bir kadın sanatçının, İnci Eviner'in retrospektifine ev sahipliği yapmaya başladığı için, İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı, sanatçıyla birlikte hem sergiyi dolaşmak, hem de kadın sanatçıların önünü açacak projeleri anlatmak için müzeye davet etmişti.
Derken önceki gece hepimizi yasa boğan hain saldırılarla yine alt üst olduk. Öylesine büyük bir acıydı ki yaşadığımız artık kelimeler de kiyafetsiz kalıyordu. Sabah birçok toplantı iptal oldu. Acaba bu buluşma da iptal olur mu diye beklerken, telefonuma bir mesaj düştü: 'Biz bir arada olalım istedik. İyi gelir diye düşündük. Toplantıyı iptal etmedik."
İyi ki de etmediler. İyi ki ben de gittim ve hepsi de birbirinden sarsıcı ve etkileyici İnci Eviner'in 40 yıla yakın sürede ortaya koyduğu ve 'İçinde kim var?' adını taşıyan üretimlerini gezerek, sanatçıyla sohbet ederek dolaşıp, biraz da olsa hissettiğimiz o kötü duygudan uzaklaştık.
Terörizmin amacı hepimizi hayattan kopartmak değil mi? Acımasız, kalleş teröristlere bu sevinci yaşatmamak lazım. Gün hakikaten birlik olma, bir arada teröre karşı sağlam şekilde durduğumuzu ve korkmadığımızı gösterme günü. Kaybetmememiz gereken tek duygu umut.
Patlamaya Hazır Yürek!
Sergiye gelince... İnci Eviner'in, toplumsal, politik ve sosyo-kültürel koşullar içinde kadın, toplumsal cinsiyet ve kimlik politikalarına dair farklı haller üzerine kendine özgü bir ifade alanı araladığı belirtilen eserlerinin arasında dolaşırken bir anda hepimiz bir duvarı boydan boya kaplayan bir çalışmanın önünde donakalıyoruz.
Eviner, 2000'de yaptığı ve 2002'de New York'ta bir müzede sergilenen eserine, 'Patlamaya Hazır Yürek' adını vermiş. Eserde kalbinin üzerine bantlarla yapıştırılmış ve plastik bir bebek parçası kullanılarak yapılmış bir bomba düzeneği olan yarı çıplak bir çocuk var. İnci Eviner, Tarlabaşı'nda bir evin duvar kağıdından fotokopiyle çoğalttığı imajın üzerine bu çocuk fotoğrafının kolajlarını yerleştirmiş. Kimi fotoğrafta doğrudan acı gözlerle size bakan çocuğun, kimi fotoğrafta ise yüzü kazağıyla kapatılmış bir halde. Eviner, yavaş yavaş bilinç altımıza sızan bir durumu, tehlikeli olan ama aslında o tehlikenin ne kadar farkında olup olmadığımızı da bir nevi anlatan eseri için, "Ne anlatıyor dendiğinde benim bir cümlem yok. Önyargılarla ilgili, keskin imajlarla ilgili... Bu eser New York'ta sergilendiği yıl, canlı bombalar sadece Ortadoğu'da az da olsa vardı. Musevi bir izleyici sergide sorun çıkarmış, politik bir durum olarak algılamış ve eseri kendi üstüne almıştı" diyor.
Kendisi de koleksiyoner olan ve ünlü mimar Norman Foster'ın elinden çıkan yeni ofis binasında 1000 metrekarelik bir alanı genç sanatçılara ayıracak kadar sanat düşkünü olan Ferko Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Meriçten de Eviner'in sergisine sponsorluk yapıyor.
Bu arada Oya Eczacıbaşı'ndan öğreniyoruz ki New York'taki MOMA'dan esinlenerek, Türkiye'de de kadın sanatçıların daha görünür olması için İstanbul Modern, Kadın Sanatçılar Fonu'nu hayata geçirmiş. 12 kadın sanatsever 5'er bin euro vererek bu fona katkı yapmaya başlamış. İstanbul Modern Direktörü Levent Çalıkoğlu, kadın sanatçıların önünü açmak ve daha çok üretim yapmalarını sağlamak için oluşturulan fona daha çok kadının destek vermesi için çalışacaklarını söylüyor.