Bu yılın 'Dünyanın En Güçlü 100 Kadını' listesini iş dünyasının önde gelen dergisi Forbes haziran ayında açıkladı ve biz de gördük ki Türkiye'den tek bir kadın listeye 64'üncü sıradan giriş yaptı.
Tahmin edeceğiniz gibi bu isim Sabancı Holding'in direksiyonunda oturan yani Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı'ydı.
Liste bu yıl 9 Çinli kadının girmesiyle çok daha dikkat çekti. Çin, listeye tam 51 kadını yerleştirme başarısını gösteren ABD'den sonra ikinci sırada yer almış oldu. Bu listelerin ne anlama geldiğini her yıl mutlaka güçlü kadın listelerinde görmeye alışık olduğumuz Güler Sabancı'ya, geçen hafta yaptığımız Londra seyahati sırasında sorduk tabii. Ama önce Forbes'un listesinde öne çıkan diğer kadınları da hatırlatayım.
En güçlü kadın listesinin başında bu yıl da Almanya Başbakanı Angela Merkel vardı. İkinci sırada ABD başkanlığı için yarışan Hillary Clinton ve 3'üncü sırada da Fed olarak adlandırılan ABD Merkez Bankası'nın Başkanı Janet Yellen yer alıyordu.
Güler Sabancı bu listeye geçen yıl 70'inci sıradan giriş yapmıştı, bu yıl listedeki yeri 6 basamak yukarı çıkmış durumda.
Forbes, listedeki kadınların toplam 1 trilyon dolarlık geliri kontrol ettiklerini ve 3.6 milyar kişiyi de istihdam ettiklerini açıkladı.
Diyeceğim o ki bu hakikaten de dünyayı yöneten güçlü ve etkili kadınların listesi ve gönül istiyor ki böyle listelerde Türkiye'den daha çok güçlü kadın girsin.

Yalnızlığı sevmiyorum!
İşte bu yüzden olsa gerek Güler Sabancı'ya listede tek Türk kadını olduğunu hatırlatınca; "Ben yalnızlığı sevmiyorum" diye başladı söze. Sabancı, listelerde Türkiye'nin olmasının tabii ki çok önemli olduğunu ancak daha çok kadının yer alması gerektiğini vurguladı. Öyle hissettik ki Güler Sabancı'ya elde ettiği bu başarı öyle sanıldığı gibi mutluluk vermiyor.
Sabancı ne demek istediğini biraz daha açtı bizim için:
"Bir yere geliyorsun ve bakıyorsun ki teksin. Ben hep iş hayatında tek oldum ve bunun normal olmadığını anladım.
TÜSİAD'da tek kadındım. Avrupa'daki birçok etkili sivil toplum kuruşulunda iş hayatında 38 yılımı doldurdum.
Kendi gelişimimi gördüm. Nazan Ölçer'e bakın mesela. (Sabancı Müzesi Genel Müdürü Nazan Ölçer'e daha önce Topkapı Sarayı emanet edilmişti) O da kendi alanında tekti, öncüydü."
Güler Sabancı bir yandan tek olmasına üzülüyor ancak mesela Sabancı Holding'deki gelişmelerle de umutlanıyor. Sabancı,
"Seviniyorum ki kadın oranları yukarı çıkıyor holdingde. Sabancı'da son bir yılda işe girişlerin yüzde 50'si kadın oldu mesela. Terfilerin ise yüzde 52'si kadın.
Gidişattan kaygılı değilim ama daha hızlanması lazım. Bunlar sadece kadınların arzusu ile olacak işler değil" diyor.
Güçlü kadın listelerine giren ve Türkiye'nin en güçlü gruplarından birini uzun yıllardır yöneten Güler Sabancı, "Soyadınız Sabancı olmasaydı yine buralarda olur muydunuz" şeklindeki soruya ise, "Ben soyadım Sabancı olmasaydı yine buralara gelirdim, onu birkaç kez test ettim hayatımda ama tabii Sabancı soyadıyla daha hızlı çıkmış olabilirim basamakları" diye cevap veriyor.