Türkiye ve Rusya arasındaki tansiyonun giderek tırmandığı bir ortamda Türkiye'de İsviçre Ticaret Odası Derneği'nin 9 Aralık'ta İstanbul'da düzenleyeceği "İsviçre Türkiye Ekonomik Forumu" daha bir önem kazandı. Toplantının teması, "İsviçre'ye Yatırım: Dünya Çapında Oyuncu Ol"
Forum öncesi İsviçre İstanbul Başkonsolosu Monika Schmutz Kırgöz, Türkiye'de İsviçre Ticaret Odası Derneği Başkanı Doğan Taşkent ve İsviçre Dış Ticaret ve Yatırım Ofisi Direktörü Mehmet Yıldırımlı ile bir toplantıda buluştuk ve Türk şirketlerine İsviçre'de sunulan imkânları ve İsviçre'de finans sektöründe yapılmakta olan büyük değişikliğin ne anlama geldiğini konuştuk.
İsviçre, Türk şirketlerine özellikle marka yaratırken dünya çapında bir oyuncu olmak için İsviçre'ye gelmesini, işbirliği yapmasını öneriyor. Başkonsolos Schmutz Kırgöz, "Diğer Avrupa ülkeleri de başta vergi avantajları olmak üzere kolaylıklar sağlıyor ama bizim ülkemizin farkı 'Küresel İnovasyon ve 'Dünya Rekabetçilik' endekslerinde 5 yıldır 1'inci sırada yer almamız" diyor.
İsviçre, sadece paranın güvenli limanı olmadığını, yüksek teknolojideki uzman işgücüyle de cazibe yarattığını forum kanalıyla Türk girişimcisiyle paylaşacak. İki ülke arasındaki ticari ilişkilere en çok kafa yoran isimlerden biri olan Doğan Taşkent, rekabetçi ve yenilikçi olmayı hedefleyen firmalar için İsviçre'yi adres gösteriyor. Girişimcilik konusuna eğilen Taşkent, Türkiye'de ilk dalgada internet-mobil ve oyun ekseninde gelişmeler yaşandığını, şu anda yüksek teknolojiye yatırım yapan şirketleri görmeye başladıklarını söylüyor ve sıçrama yapmak için made-in Turkey'den önce Madein Swiss'in gücünden faydalanmalarını ve belirli bir güce ulaşınca made-in Turkey'e yönelmelerini tavsiye ediyor.
Konferansta herkesin merak ettiği İsviçre bankalarının şeffaflaşma kararı ve uygulamanın ne zaman başlayacağı ve gerçekten tüm bilgilerin deşifre edilip edilmeyeceğine dair pek çok sorunun da cevabının verileceğini bizzat Başkonsolos Kırgöz'den öğreniyoruz.
Monica Schmutz Kırgöz, İsviçre'deki bankalarda yönetilen paranın 4 trilyon dolar olduğunu söylüyor ve Otomatik Bilgi Paylaşımı'nın İsviçre bankaları için kayıp anlamına gelmediğini düşünüyor. Kırgöz'e göre OECD ülkelerinin ortak bir karara imza atarak bankalar arasındaki bilgi paylaşımını kabul etmelerinin ardından yaşanan şeffaflaşma süreci çok karışık ve kimse de aslında tam olarak son gelişmeleri bilmiyor. Kırgöz şunları söylüyor:
"Finans sektörü büyük bir değişiklikten geçecek. 2017'den itibaren İsviçre'de bulunan başka ülke vatandaşlarının banka hesap bilgileri otomotik bir şekilde ülkelerin maliye bakanlıklarına yönlendirilecek. İsviçre insanların para kaçırmalarına yardımcı olan bir ülke değil. Zaten artık bu paraları 2-3 yıl sonra hiçbir yerde saklayamayacaksınız. Herkes temizleniyor. İsviçre bu şeffaflaşma yüzünden kaybetmez ya da en fazla yüzde 10 bir gerileme olur sektörde, çünkü en iyi servisi İsviçre bankaları veriyor."
Türkiye ile İsviçre arasındaki ticari ilişkilere gelince, 2014 rakamlarına göre Türkiye'deki İsviçre yatırımları yaklaşık 2.7 milyar İsviçre Frangı seviyesinde. İsviçre'de de yaklaşık 500 milyon dolarlık Türkiye'nin yatırımı bulunuyor. İki ülke arasındaki ticaret hacmi altın hariç 3.3 milyar İsviçre Frangı seviyesinde. İsviçre'nin Türkiye'ye ihracatı 2 milyar, Türkiye'nin İsviçre'ye ihracatı ise 1.3 milyar İsviçre Frangı.