Türkiye'de reklamcılık sektörünün pazar payı 2014'te 3.5 milyar doları bulmuşken ve de benzer ülkelerle karşılaştırıldığında bu rakam az bile kalırken şimdi, yani 2015'te bu seviyenin dahi yakalanamayacağı endişesi hakim olmuş.
Oysa Deloitte tarafından yapılan bir araştırmaya göre İngiltere'de reklama yapılan her 1 sterlin tutarındaki yatırım, ülke gayri safi milli hasılasına 6 sterlin katkıda bulunuyor. Gelişmiş ülkelerde reklam yatırımları hep çitf haneli oluyor ve büyüyor.
Misal bizim 3.5 milyar dolardan da geriye düşeceğimiz yıllık reklam yatırımı İngiltere'de 16 milyar doları bulmuş durumda. Denen o ki bu yatırımların İngiltere ekonomisine katkısı 100 milyar sterline ulaşıyor.
Reklamcılar Derneği Başkanı Kayhan Şardan, Yönetim Kurulu Üyesi Volkan İkiler ve Genel Müdür Ayşe Molu ile 14-16 Ekim tarihinde düzenlecenek olan ve 'Yaratıcılığın Davos'u' olarak nitelenen Kristal Elma Festivali öncesi buluştuk. Sektörün sorunlarını ve festival hazırlıklarını konuştuk.
Ne yazık ki eylülde okulların açılışının ertelenmesinin sektöre yansımasının negatif olduğunu, reklam pazarının da küçüldüğünü Kayhan Şardan'dan öğrendik. 2015 şirketler açısından iyi geçmiyor.
Hal böyle olunca şirketlerin ilk baktığı yerler reklamlar oluyor ve yatırımlar azalıyor. Kayhan Şardan, "2008 krizinin ardından dünya ekonomisi bir ölçek büyürken, yaratıcı endüstriler iki ölçek büyüdü. Türkiye'de ise yaratıcılığın sanayideki yüzü olan inovasyon ve tasarım, sevinerek söylemeliyiz ki hak ettiği değeri bulmaya başladı. Oysa reklamcılığın başını çektiği yaratıcı endüstriler hâlâ yeterince değer görmüyor" diyor.
Türkiye'de değer görmüyor ama bu sutünlarda okudunuz, birkaç ay önce de yazdım; kadına karşı şiddet konusunda müthiş bir farkındalık yaratan ve inanılmaz yöntemlerle şiddet gören kadına ulaşmayı başaran Vodafone Kırmızı Işık Uygulaması, tüm dünyadan 40 bini aşkın projenin yarıştığı Cannes Lions 2015'te Büyük Ödül olan Grand Prix'yi aldı. Bu projeyi bana Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Ender Buruk ile birlikte anlatan, işin başındaki isim Team Read Kreatif Direktörü Ayşe Aydın'dı. Cannes'daki başarı küçümsenecek gibi değil. Yani reklamcılık sektöründe müthiş hikâyeler birikmeye başladı ancak şirketler tarafından anlaşılıyor mu, yeterince kullanılıyor mu pek sanmıyorum.
Kayhan Şardan sektörün en köklü kuruluşundan geldiğinden bu işi dili döndüğünce anlatmaya çalışıyor. Sektörün daha fazlasını hak ettiğini söylüyor. "Sarmaldan çıkmanın yolu katma değerli ekonomiye yatırım yapmak için reklam, müzik, yazılım, mimari, endüstriyel ve grafik tasarım, fotoğraf gibi yaratıcı endüstrileri desteklemekten geçiyor" diyor.
Oysa Türkiye'de hâlâ iyi fikre para ödemek istemeyen ve şirketini iyi yönettiğini düşünen iş insanları var.
O nedenle bu yıl 8 bin katılımcının beklendiği festivali önemli buluyorum. Şardan, "Dijital dönüşüm son 10 yıla damgasını vurdu. Yaratcılık, demokratik ve ulaşılabilir hale geldi. Dünyanın ilk interaktif ödülünü Kristal Elma'da vereceğiz" diyor.
Tüm zorluklara ragmen Türkiye'de reklamcılık sektöründe müthiş bir canlılık, yaratıcılık ve iyi işler var. Düşünün ki çeşitli kategorilerde ödül verecek olan festivale tam 2 bin 800 proje, fikir sahibi başvurmuş. Yurtdışından önemli konuşmacıları ağırlayacak olan festivali merakla bekliyorum.