Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer ile New York'tan ayrılmadan önce yabancı yatırımcı turu yaptığı Londra seyahatinin izlenimlerini sorduk. New York'ta The Foreign Policy Associaton (Dış Politika Derneği) tarafından verilen Sosyal Sorumluluk Ödülü'nü alan Dinçer, Londra'dan bir hayli moralli gelmişti.
2015 yılının ikinci ayını bitirirken Dinçer'e bu yılı nasıl gördüğünü sorduk öncelikle ve şöyle bir cevap aldık:
"2015 yılını her şeyden önce çok karamsar görmüyoruz.
Evet bütün dünyada zikzaklar var ama görüyorsunuz ABD toparlandı.
Aldı başını gidiyor hatta. Avrupa'da sorunlar var. Bizim için önemli bir bölge ve sorunlar devam edecekmiş gibi görünüyor. Bütün resme bakınca dikkatli, ihtiyatlı olmamız gerekiyor diye düşünüyorum."
Suzan Sabancı Dinçer'e sorduğumuz diğer sorular ve verdiği cevaplar ise şöyle:
Büyüme konusundaki beklentiniz nedir?
Biz Akbank olarak yüzde 3.5-4 büyüme bekliyoruz. Enflasyon çok değişken seyrediyor.
Petrol fiyatları ve kurlar enflasyonun seyrini etkiliyor ama yine de enflasyon beklentimiz yüzde 6.5-7 düzeyinde.
Londra'da yaptığınız toplantılardan nasıl bir izlenim edindiniz Türkiye için?
Bu tur bana moral aşıladı. Çünkü yabancı yatırımcılar Türkiye'ye içeride hissettiğimiz havadan daha olumlu bakıyor.
İsim vermeyeceğim ama çok önemli yatırımcılarla bir aradaydık. Türkiye'yi potansiyel görüyor ve yatırım isteklerini dile getiriyorlar hep. Açıkçası o fonları dinleyince de moraller yükseliyor. Türkiye'ye bakınca hükümetin bütçe disiplini, bankacılık sektöründeki rasyolar, aktif kalitesi, kısacası sektörümüzün gücü, yabancıları olumlu etkiliyor.
Özellikle genç ve girişimci nüfus ülkeye olumlu bakışta rol oynuyor. Türkiye'nin büyümesini çok dikkatli takip ediyorlar.
Merak da ediyorlar. Güçlü ve sağlıklı bankacılık sektörü, büyümenin yüzde 3.5-
4'lerde olması ülkemize olan ilgiyi artırıyor.
Avrupa ne zaman toparlanır diye bekliyorsunuz?
Avrupa toparlayacak. Yapısal kararlar alınıyor. Ama 1-2 yıl daha böyle gider.
Sonrasında özellikle ihracatta rahatlayacağız diye düşünüyorum.
Yaklaşan genel seçimlerle ilgili soru geliyor mu bu toplantılarda?
Seçim ortamının ekonomiyi nasıl etkilediğini sordular, ben de ekonomiyi fazla etkilemesini beklemediğimizi söyledim.
Bunu anlatırken yakın geçmişten örnekler verdik. Artık seçim dönemlerinde popülist politikalar uygulanmadığını vurguladım.
Türkiye'deki mevcut siyasi irade Türkiye'de ekonominin iyi gitmesiyle güçlendi. Gördük ki hükümet ekonomik önceliklerini hiç bırakmadı.