Dünyanın tüm ülkeleri Kyoto Sözleşmesi'ni imzalasa denen o ki 20 yılda dünyada çevresel faktörlerde olabilecek iyileşme yüzde 10. Yani bu demek oluyor ki bugün itibarıyla Kyoto'yu imzalamak bile önemini kaybetti. Dünyayı daha fazla kirletmemek, sürdürülebilir bir hayata hızla kavuşabilmek için kaynakları daha az kullanacak daha az kirletecek çözümlere yönelmekten başka çare yok. Brisa Genel Müdürü Hakan Bayman, o nedenle buluştuğumuzda hep geleceğe yatırım yapmak için bazı şeyleri kökten değiştirmek gerektiğinin altını çizdi.
Türkiye'de Kalite Ödülü denince ilk akla gelen şirket olan Brisa, bu yıl 25'incisini düzenlediği konferansın adını da değiştirmiş ve "Sürdürülebilir Değişim Konferansı" yapmış. Bu kapsamda da Hakan Bayman, güneş enerjisiyle çalışan ilk ve tek uçak olan Solar Impulse'ın mucidi olan Bertrand Piccard'ı Türkiye'ye konuşma yapması için davet etmiş. Biz de bir öğle yemeği arasında kendisiyle tanışma fırsatı bulduk.
Güneş enerjisiyle gece ve gündüz aralıksız uçabilen ilk uçak olan Solar Impulse'ın hikayesini bizzat Piccard'dan dinleyince, aslında değişimden, rütin hayatının bozulmasından korkan insanoğlunun o konforlu alanı terk ettiği anda ne kadar yaratıcı ve yenilikçi olabildiği, sınırları nasıl da zorladığını örnekleriyle görmüş olduk. Nitekim daha önce balonla dünya turu da yapan Piccard, "Balona yön vermek için irtifa değiştirmek gerekiyordu. Hayatta da bazen yenilik yapmak için irtifa değiştirmek gerekebiliyor" diyor.
13 yıl önce güneş enerjisiyle çalışan uçak projesi hayata geçerken ilginç ki hiçbir hava yolu şirketi sponsor olmamış. Ama güneş enerjisinin geleceğimiz olduğuna inanan bir asansör şirketi, bir kimya şirketi ve mesela bir sigorta şirketi Piccard'ı desteklemiş. O gün desteklemeyen hava yolu şirketleri ise bugün ikinci uçağını yapan ve 2015'in mart ayında dünya turuna çıkacak olan Piccard'ın projesiyle birden ilgilenmeye başlamış. Neticede uçak yakıtının da bir sonu var ve toplumlar dünyayı böylesine kirleten uçak şirketlerini giderek sıkıştırıyor.
Solar Impulse 2'de Piccard tek pilotla dünya turuna çıkacak ve anlattıklarından anladığım, bu seyahat aslında astronotların uzayda yaptıkları seyahatin dünyadaki hali gibi. Kendisi de zaten "Tek fark bizde yer çekimi var, onlar da yok" diyor. Impulse 2, 9 bin metre yüksekte uçacak ve gündüz güneşten aldığı enerjiyi gece kullanacak, böylece günlerce hiç iniş yapmadan havada kalabilecek.
Google Glass devrede
Piccard'ın müthiş etkileyici uçak serüveninin yanında Hakan Bayman'dan da Brisa'nın teknolojik yeniliklerle yaptığı tasarrufları öğrenmiş olduk. İnovasyon yolculuğuna durmaksızın devam eden Brisa, taktığı çipler sayesinde bugün 200 bin lastiği takip ediyormuş. Bayman, "Bir büyük kamyon filosunda lastiklerin hava basıncı uzaktan ölçüldüğü için yüzde 10 tasarruf yapmalarını sağladık. Ciroları 40 milyon olduğu için haliyle 4 milyon lira gibi bir tasarruf çok önemli" diyor. Öğreniyoruz ki şu anda Brisa Google Glass kullanılarak çözümler üretmek için harekete geçmiş bile. Örneğin aracınızı valeye bıraktığınızda, bu yetenekli gözlükleri takan görevliler aracınızı muyaneden geçirip, eksikleri size cep telefonuyla iletiyor. Bayman, bu hizmetleri vermeye çok az bir zaman kaldığından söz ediyor.