Alman otomotiv devi BMW'nin ağustos ayında üretimine başladığı ilk seri elektrikli otomobili'nin üretim serüvenine yerinde tanıklık etmek için yolumuz Almanya'nın nispeten küçük şehri Leipzig'e düştü.
Geçmişte çok otomobil fabrikası dolaştığımdan rahatlıkla, gördüğüm en fantastik fabrika olduğunu söyleyebilirim.
160 robot ahenkle dans ediyor fabrikada. Robotlar her 20 saatte bir adet elektrikli araç üretiyormuş. Üretimin her süreci 6 dakika kadar sürüyor, tamamen alüminyum şasi ve karbondan üretilmiş karoseriye sahip elektrikli otomobilin parçaları bir robottan diğerine ahenkle geçiş yapıyor. Öğrendik ki burada çalışan 200 işçinin tek görevi robotların kontrolü, bakımı gibi işler.
Aslında yazıya doğrudan robotlardan girdim ancak doğrusu önce binanın güzelliğinden, etkileyici mimarisinden söz etmek olmalıydı.
Irak kökenli ünlü İngiliz mimar Zaha Hadid'in dünyanın birçok ülkesinde yaptığı binaları gezdim, gördüm. Sanırım en ilginçlerinden biriydi Leipzig'teki fabrika ve ofis binası.
Öyle ki Zaha Hadid, işleri otomobil üretmek olmayan BMW çalışanlarının ne yaptıklarını, ne sattıklarını asla unutmamaları için öyle bir dizayn yapmış ki, idari bölümde oturanların üstünden geçen özel ışıklandırılmış bantlardan, montaj hattındaki otomobiller geçiyor. Bina öylesine sessiz ki çıt çıkmıyor. Çünkü ses emen malzemeler kullanılmış.
Yüzde 3 ÖTV şansı!
Bu otomobil Almanya'da 34 bin 950 eurodan satışa çıktı. Devlet çevreci otomobilleri desteklemek için bu aracı satın alanlardan 10 yıl araç vergisi almıyor. Türkiye'ye de 2014'ün ikinci çeyreğinde gelmesi bekleniyor. Birlikte seyahat ettiğimiz Borusan Otomotiv CEO'su Eşref Biryıldız, fiyatın 40 bin euro civarında olmasına çalışacaklarını ve elektrikli otomobillerde ötv'nin motor gücüne göre yüzde 3 ila 15 arasında olmasının bir avantaj olacağını söyledi. Türkiye'ye önümüzdeki yıl sadece 120 adet getirilecekmiş tabii.
Fabrikaya dönecek olursam, çevreciliği, sürdürülebilir bir dünyaya katkısıyla sanırım adından çok söz ettirecek bir tesis. Öyle ki burada üretimle bildiğimiz otomobil fabrikaları arasında çok fark var.
Karbon fiberin endüstriyel kullanımı çok yeniyken, bu tesiste üstelik de geri dönüşümlü karbon fiberden i3'ün tavanı yapılmış. Örneğin kapı içleri gibi aracın birçok bölümünde vida hiç kullanılmamış. Hafifliği de kullanılan malzemeden. Patenti kendilerine ait olan 10 kat daha hızlı kuruyan, güçlü bir yapıştırıcıyı robotlar 6 dakikada yapıştırıyor. Bu da üretim sürecini 30 kat hızlandırıyor. Araç öyle çevreci ki kenaf elyafı denilen organik malzemeler, geri dönüştürülen pet şişeler bu aracın malzemelerini oluşturuyor.
600 milyon euronun üzerinde bir yatırımın en güzel sonucu ise bu tesiste enerjiden yüzde 50, sudan ise yüzde 70 oranında tasarruf sağlanıyor olması.
Tüm üretim süreçlerinin karbon salınımı kontrol ediliyor ve örneğin karbon fiber takviyeli plastiğin imalatı ve işlenmesinde kullanılan enerjiye dahi dikkat ediliyor. Tesisin dört bir tarafındaki rüzgar gülleri ise elektrik ihtiyacını karşılıyor.
Elektrikli araç üretimi yapan bu tesis normal araçların üretildiği diğer otomobil fabrikalarına göre dünyaya yüzde 50 daha az karbon salıyor. Geleceğin otomobilinin üretildiği geleceğin fabrikasını bugünden görmek keyifliydi. Umarım tüm fabrikalar buranın karbon salınımına verdiği önemi dikkate alırlar.