Geçen hafta Turizm Restaurant Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği (TURYİD) Başkanı Kaya Demirer ve dernek üyelerinden Cem Mirap ve Levent Büyükuğur ile sohbet ettim.
TURYİD'in fast-food olarak tanımlanan hazır ve hızlı restoran zincirleri dışında kalan yaklaşık 300 işletmeci üyesi var. Yeme içme sektörünün yüzde 10'una sahipler. Kaya Demirer, 10 milyar dolarlık bir sektörden söz edildiğini ve içinde bulunduları grubun da 1 milyar dolarlık bir pazar payına sahip olduğunu söylüyor.
Bu arada öğreniyorum ki Türkiye'de dışarıda yeme-içme ile istatistiklerdeki son durum şöyle. Türk halkı ortalama günde 1 doları dışarıda yeme içmeye harcıyor. Bu oran ABD'de örneğin 10 doların üstüne çıkıyor.
Ama tabii Türkiye'de durum hızla değişiyor.Kaya Demirer'in tespiti hiç de yanlış değil. "Biz kıymalı makarna, peynirli makarna ile büyüdük. Ama bizim çocuklarımız mantar soslu 'fettucine' makarnanın farkındalar" diyor. Kişi başı milli gelir 10 bin doların üzerine çıkarken, Türkiye'de dışarıda yemek yeme oranı da yukarılara doğru çıkıyor. Sadece bu da değil, iş dünyasının da son zamanlarda yeme-içme sektörüne olan ilgisinde bir hayli artış var. Bir dönem tekstil, sonra enerji ki hala enerjiye büyük ilgi var, şimdi de bir restaurant açma ya da ünlü bir yemek zincirini Türkiye'ye getirme işadamlarının yeni ilgi alanına girdi.
Hal böyle olunca, bu sektörün bir festivali neden olmasın? Hazır yakın bir tarihte 'Shopping Fast'i düzenlemiş ve bütün perakendecileri buluşturmuş organizasyonları başarıyla sürdürmeye başlamış bir Türkiye'den söz ediyoruz. Gastro İstanbul neden olmasın?
TURYİD üyeleri Taste of Dubai, Taste of London gibi bu konuda örnek olabilecek şehirlerin düzenlediği festivallere bakmış ve sonunda dDf'i proje ortağı olarak yanlarına alıp mayıs ayında İstanbul'daki Küçük Çiftlik Parkı'nda bir festival düzenlemeye karar vermişler. Üstelik Arçelik'i de bu festivale ismini vererek destek olmasını daha ilk günden sağlayarak...
Kültür Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve henüz yeni kurulan Türk Mutfağı Derneği'nin de yer aldığı Gastro İstanbul'un hedefi 50 bin ziyaretçiye ulaşmak. Biletler 10 lira. İçeri girenler bir yandan merak ettikleri İstanbul'un en pahalı mekanından en ucuz mekanına kadar pek çok restaurant menüsünden küçük bir ücret karşılığı tadım yapabilecek, yemek konulu konferansları dinleyip hatta müzikle keyifli vakit geçirebilecekler. Açıkçası bu tarz etkinlikler için geç bile kalındığını söylemeliyim. İstanbul'un uluslararası kültür, sanat, alışveriş ve yeme içme ajandalarına çok daha önceden girmeyi hak eden bir kent ne de olsa...