Diyarbakır'daki Nevruz kutlaması, verilen olumlu mesajlar... Ülkenin belki de tek ihtiyacı olan açılıma en çok yaklaştığımız bu tabloyu hiçbir güç bozamaz inşallah.
Özellikle Güney Doğu Anadolu bölgesindeki halkın gelir seviyesinin yükselmesinin önündeki en büyük engelle vedalaşmak için çok ciddi adımların atıldığı tarihi günler yaşıyoruz.
İş dünyasının önde gelen isimlerinden bu bölgeye yatırım yapmak istediklerini duyduğumuz günler. Nerden bakarsanız bakın Kürt sorunu çözüldüğü andan itibaren Türkiye'nin yıldızı daha da yükselecek. Başbakan Erdoğan'ın kararlılığını alkışlıyorum bu nedenle.
Ben de sizlere Türkiye için önemli başka bir gelişmeyi duyurmak istedim.
Geçtiğimiz hafta boyunca İstanbul'da bir dizi kapalı ve çok önemli toplantı gerçekleşti.
2012'de Harvard Business School (HBS), İstanbul'da Araştırma Merkezi açacağını duyurmuştu.
Hindistan, Çin, Japonya, Güney Amerika ve Avrupa'dan sonra HBS, Türkiye'nin başta rekor kıran büyüme oranları ve ekonomisindeki gelişmeler gibi nedenlerden dolayı İstanbul'da da olması gerektiğine karar verdi. HBS Araştırma Merkezi (HBS Research Center) Türkiye Direktörlüğü'ne ise aylar süren titiz araştırmaların sonucunda, daha önce Beymen Genel Müdürlüğü görevini de yapan Koç Üniversitesi İşletme Enstitüsü eski Yönetici Direktörü Esel Çekin getirildi. Ardından da Harvard Business School (HBS) Uluslararası Merkezler ve Gelişimden Sorumlu Dekan Baş Yardımcısı Felix Oberholzer-Gee, HBS Global Merkezler Direktörü Victoria Winston ve HBS Avrupa Ofisi Direktörü Vincent Dessain İstanbul'a geldi. İşte geçen hafta Esel Çekin ile birlikte HBS yöneticileri Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'deki bazı Harvard Business School mezunları, Koç, Sabancı, Doğuş ve Eczacıbaşı da dahil olmak üzere pek çok önde gelen şirketin başkan, yönetim kurulu üyesi ve CEO'ları ile bir araya geldi. Hem Türkiye'yi yönetenler hem de iş dünyası HBS'nin araştırma merkezinin Türkiye'ye gelmesinden çok memnun. Yakında Türkiye'deki pek çok şirketin karşılaştığı zorluklar ve başarılar HBS'deki öğrenciler için 'case study', yani vaka çalışması haline getirilecek.
Peki HBS Araştırma Merkezi neden Türkiye'ye geldi? İşte bu soruyu Türkiye'deki şirketleri incelemeye başlayan ve onlarca görüşmeyi şimdiden yapan HBS'den Felix Oberholzer'a sordum. Cevabı çok net:
'İlginç hikâyeler artık ABD'den çıkmıyor!' "
HBS olarak dünyadaki ilginç noktaları, bölgeleri seçiyoruz.
Türkiye'deki gelişmeleri takip ediyoruz. Büyüme rakamından etkileniyoruz ve bizzat burada olup, Türk şirketlerini inceleyip anlamak, yazmak istiyoruz. Türkiye'ye Paris'ten bakamayacağımızı gördük." Felix Oberholzer ilginç bir tespitte daha bulundu: "Eskiden işimiz daha kolaydı. Dünyadaki en önemli gelişmeler ABD'de yaşanırdı. IBM, GE ya da Microsoft'u vaka yapmak HBS için yeterliydi.
Ama dünya değişti. Büyük değişiklikler artık ABD dışında olmaya başladı. Örneğin biz Rusya'daki inşaat sektörünün gelişmesi ve Türk şirketlerinin oynadığı rolün farkındayız.
Orada ne olduğunu anlamak için Türk şirketleriyle görüşmek en doğrusu."
HBS, bugüne kadar 500 bin 'örnek olay' yazıp bunu dünyadaki pek çok üniversiteye satmış. Türkiye'de ilk yıl 6 tane vaka yazılacak. Öyle anlıyorum ki HBS Araştırma Merkezi şu anda birkaç şirkete projektör tutmuş bile. Şirketlerle gizlilik anlaşması yapılacak ama karşılığında tüm bilgilerin paylaşılması istenecek. Oberholzer-Gee, "Bir şirketi yazmadan önce en az 30 görüşme yapıyorum.
Türkiye'deki bir şirketin hikâyesi, örneğin Brezilya'daki öğrencilere ilginç gelecek mi konusu bizim için en önemli kriter" diyor.
Sanıyorum Türk şirketleri için bundan daha iyi prestij olamaz herhalde.