Ne zamandır gündeme getirmek istiyordum ancak takip ettiğim konulardan bir türlü sıra gelemiyordu. Hazır Vatan Şaşmaz'lı metrobüs reklamları büyük tartışma yaratmışken, ben de metrobüsle ilgili önemli birkaç konuyu Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve ekibinin dikkatine sunmak istiyorum.
Gerçekten de en önemli konfor lüksü yaşamaktan çıktı. Mesela hız bir çoğumuz için en büyük konfor.
Bir düşünün, trafiğin en yoğun olduğu saatlere rastlayan bir uçak seyahatinize en iyimser tahminle 1.5-2.5 arası bir saatte varmak yerine, kim sadece 40 dakikada ulaşmayı istemez. Bazen 25 dakikada bile gidebilirsiniz. Şayet önce metrobüs ve Şirinevler'den de terminalin içine kadar giden metroyu kullanırsanız, bu güzergah sizi, Zincirlikuyu'dan yarım saatte havaalanının içine götürür.
Ama ne yazık ki Londra gibi gelişmiş şehirlerde olduğu gibi metro ve metrobüs kullanımı İstanbul'da pratik ve konforlu değil. Her şeyden önce şayet bavullarınız varsa sizi bekleyen merdivenleri unutmayın. Ne yazık ki sözünü ettiğim güzergahta ne merdivensiz bir yol, ne yürüyen bantlar ne de asansör mevcut. Engelli vatandaşlarımız zaten düşünülmemiş. Bu başlı başına çok önemli zaten. Üstüne bir de ağır kaldıramıyorsanız, o bavullarla bu yolu yürümeniz, uzun uzun merdivenlerden inip çıkmanız mümkün değil.
Bir yandan diyoruz ki İstanbul trafiğini rahatlatalım. Peki neden böylesine önemli ayrıntılar pas geçiliyor ve metrobüs, metro hattı sizi havaalanına ulaştırır diyerek reklamı yapılıyor?
Kadir Topbaş acaba baştan sona metrobüs hattını sade bir vatandaş gibi hiç kullandı mı? Ama tekrar ediyorum, İstanbul Belediye Başkanı sıfatı ile değil, sıradan bir vatandaş olarak ve kimliğini gizleyerek. O zaman belki böylesine önemli eksikliklerin giderilmesi için düğmeye basabilir.
Metrobüsün yoğun saatlerde ki zaten herkes özellikle o saatlerde ihtiyaç duyuyor; ne kadar sıkışık ve tehlikeli olduğunu ancak yaşayanlar anlatabilir. Kimse kusura bakmasın Vatan Şaşmaz'lı metrobüs reklamına misilsime olarak youtube'da izlenme rekorları kıran, Facebook sayfalarında en çok tıklanan video olan 'Hayrettin' filmi tabii ki çok dikkat çeker. Çünkü çevremden dinlediğim kadarıyla bire bir gerçeği yansıtıyor. Ben metrobüs hattını bir kez kullandım. O da Fenerbahçe stadına gitmek istediğim bir gün trafik hiç ilerlemeyince, otomobilden inip metrobüse bindim. Hayatım kurtuldu sandım ama kalabalık ve izdihamdan ürktümüğü söylemeliyim.
Tabii ki bu ülkede de tıpkı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi her gelir grubundan insan metrobüs ve metroyu kullanabilir. İsterse sonra özel uçağına gider, isterse tarifeli bir uçak seferine biner. Hayata hız kazandıran bu kolaylık herkesin hakkı. Fakat medeni bir ülkede olduğumuzu hatırlatan özelliklere sahip olmak şartı ile.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bu şehre yaptıkları az buz değil. Ben hakikaten birçok yenilik karşısında Topbaş'a ve ekibine şapka çıkarıyorum ama maalesef yukarıda anlattığım metrobüs örneği bu başarıları gölgeliyor.