Önce bir istatistik. Ürünlerin sera gazına etkisine bakılmış ve hammaddenin yüzde 26, üretimin yüzde 3, dağıtımın yüzde 2 ve atığın da yüzde 1'lik bir etkisi olduğu, ancak tüketimin çevreye etkisinin tam yüzde 68'i bulduğu ortaya çıkmış.
Yani aslında şirketlerin üretim süreçlerini iyileştirmelerinden çok daha önemlisi, tüketicinin çevre konusunda bilinçli bireyler haline gelmesi galiba. Peki bu nasıl olacak? Tabii ki eğitimle. Özellikle çocuğa yönelik eğitimin geri dönüşünün çok yüksek olduğu bir gerçek.
Dün 171 bin çalışanı olan ve her gün dünyada 2 milyar tüketici tarafından ürünleri kullanılan Unilever'in Türkiye, Rusya, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Orta Asya ve Kafkasya Başkanı İzzet Karaca, sorumlu olduğu 35 ülkeden gelen gazetecilerle, ilk yılını dolduran 'Sürdürülebilir Yaşam Planı'nda kendilerini mutlu eden sonuçları paylaştı.
Unilever şirket olarak verdiği söz gereği, artık çevreye en az zarar veren maddeleri seçmeye özen gösteriyor. Şirketin bir çok fabrikası sıfır atığa geçmeyi başarmış. İzzet Karaca rüyasını, Türkiye'de dağıtım yaptıkları 1 milyon ton Unilever ürününün yüzde 50'sinde demir yolu ve yüzde 20'sinde de deniz yolunun kullanıldığı bir altyapının geliştirilmiş olması olarak açıklıyor.
Tarımsal hammaddelerin yüzde 100'ünü sürdürülebilir kaynaklardan elde etmek İzzet Karaca'nın öncelikli hedefi. Yani artık, 'Ormanı keselim, tarla yapalım' zihniyeti bu şirkette yer bulamıyor. Çünkü Unilever bu bölgelerden gelen ürünlerle ilgilenmiyor.
Unilever'in geliştirdiği konsantre çamaşır deterjanı sayesinde elde edilen su tasarrufunun büyüklüğü şaşırtıcı. Bir yılda iki Ömerli Barajı kadar su bu sayede kurtulmuş. Karaca, tüketicilerin konsantre deterjana alıştığını ve pazar payının şimdiden yüzde 8'i bulduğunu söylüyor.
'Eğlen, Öğren, Hijyen' projesi ile 2011 yılında 40 bin çocuğa hijyen eğitimi verilmiş. Lipton Türkiye'nin, 'Sürdürülebilir Çay Tarımı' projesi sayesinde, 7 bin 426 çiftçinin eğitimi sağlanmış. Karaca, 'Bizim için varoluş projesi çay bahçelerinin devam etmesi ama yağmur ormanlarını keserek değil. Rize bölgesinde dünyanın en kuzey yağmur ormanları var. Biz bu ormanların kesilmesine engel olacağız' diyor. Ki olmaya da başlamışlar, sürdürülebilir kaynaklardan aldıkları hammade oranı yüzde 14'ten yüzde 24'e çıkmış.
Bu yılın sonunda palm yağlarının tamamını sürdürülebilir sertifikalı kaynaklardan sağlama sözü veren Unilever, yakında marketten aldığı Unilever ürünü bir yağın hangi bahçeden geldiğini soran tüketiciye cevap verecek hale gelecek. Bu sözü İzzet Karaca şu anda veriyor.
Unilever, geçen yıl sonu itibariyle kâğıt ve karton ürünlerinin de yüzda 60'ını sürdürülebilir sertifikalı kaynaklardan almaya başlamış. Şirket, 2011 yılında çevresel ayak izini de kullandığı enerjide 600 bin ton karbon dioksit azaltılarak, büyük ölçüde küçültmüş.