İstanbul Bienali kapılarını açarken önceki akşam bienale paralel etkinliklerden biri olan Galerist ve Cartier'nin ortaklaşa düzenlediği mentalKLINK'in sergisini dolaşmak için Hasköy'de bir yün iplik fabrikasına gittik. Osmanlı döneminde ağırlıklı Yahudilerin ve Rumların yaşadığı Hasköy tarihiyle göz kamaştırıcı bir bölge. Alber Eluaşvili'ye ait iplik fabrikasının hemen arkasında 1591 yılında yapılmış olan Kırmızı Minare Camii var.
Bölgede 3'ü faal 25 sinagog bulunuyor. Bunlar arasında bir önceki bienale ev sahipliği yapan ve sanatçı Serge Spitzer'in 3.5 ton civarındaki cam bilyelerden oluşturduğu müthiş bir enstelasyon hala Mayor Sinagogu'nda sergileniyor.
İşte giderek sanatla tarihin içeçe geçmeye başladığı Hasköy'ün şimdiki sakinleri sanatla doğrudan olmasa da tanışmanın karmaşık duygusunu yaşamaya başlamış.
Baba Elyo Eluaşvili ve dede Abram Eluaşvili'nin kurduğu yün iplik fabrikasının başında olan Alber Eluaşvili, Galerist'in çiçeği burnunda yeni sahipleri Melkan Tabanlıoğlu ve Taha Tatlıcı'nın fabrikanın bir sanat etkinliğine ev sahipliği yapması teklifine kayıtsız kalamamış.
Hemen işe koyulan Galerist, binanın tepesine sergiyi düzenleyen mentalKlINIK adı neon ışıklarıyla yazınca davetin yapıldığı gün Alber Eluaşvili'nin kapısını mahalleli gelip çalmış.
Yüzlerinde mutlu bir ifade olan mahalleli Eluaşvili'ye, 'Mahallemizde klinik açılmış.
Hayırlı olsun. Hastalarımızı getirebilir miyiz' diye sorunca Eluaşvili ne cevap vereceğini şaşırmış. Başka tespitler bir yana mahallelinin sağlığa olan hassasiyeti ve düşkünlüğünü göstermesi açısından çok ilginç değil mi?
Bu arada bir dönem 800 kişinin çalıştığı yün iplik fabrikasında bugün 50 kişi çalışıyor ve işler oldukça küçülmüş. Alber Eluaşvili de yönünü hafif çevirerek, hem fabrikada hem de Hasköy'ün diğer bölgelerinde fotoğraf çekmeye başlamış. Davet akşamı ilginç bir enstelasyonunu sergileyen sanatçı Sarkis'le sohbet ederken, Eluaşvili'nin her gün 1 saat fotoğraf çekmesi ve zengin bir arşiv oluşturması halinde büyük bir enstelasyon yapma sözüne bizzat tanıklık ettim.
Hasköy'de ilginç sanat etkinlikleri bizleri bekliyor. Beyoğlu Belediye Başkanı Misbah Demircan'ın da katıldığı Galerist'in gecesinde, fabrika alanındaki ışıklandırma herkesi büyülediğini söyleyebilirim. Jerome Sans'ın küratörlüğünü yaptığı Thats Fucking Awesome' isimli sergide Sanatçı Yasemin Baydar ve Birol Demir'in kullandığı ve birbirine tamamen zıt kavramlar barındıran dil ve ortaya çıkan eserler çok ilgi çekiciydi.
Davette karşılaştığım Oya-Bülent Eczacıbaşı, İstanbul Modern'de açılışı dün akşam yapılan Hayal ve Hakikat isimli serginin heyecanını yaşıyordu. İstanbul'da sadece bugün 30 etkinlik ve İstanbul Bienali'nin açıldığı hafta sonu 70 sergi açılış ve davet var. Dünyanın dört bir yanından ünlü koleksiyonerler, sanatçılar ve gazeteciler şu sıralar İstanbul'un farklı, olağanüstü güzel bir yönünü incelemek ve deneyimlemekle meşguller.
İşte o nedenle bu hafta benim de yazılarıma en çok iş ve sanat dünyasının iç içe geçtiği bu ilginç ve güzel etkinlikler yansıdı.